1960’lı
yıllardan beri, ABD’nin Mercury,
Gemini ve Apollo serisi uzay uçuşlarının
bazı refakatçi
uçan cisimler tarafından izlendiği, bunların görüntü ve seslerinin
kayıtlara geçtiği bilinmektedir. Bu görüntüler, UFO’larla
ilgili çeşitli belgesellerde yer almıştır:
NASA’dan
sızdırılan
UFO fotoğraflarının
ilklerinden biri, 26 Şubat 1962
tarihindeki Mercury-1
uçuşu sırasında, astronot John
Glenn tarafından çekilmiştir. Bu fotoğrafta, çok güçlü bir
ışık saçan bir UFO net olarak görülmektedir (S15).
Aralık
1965’deki Gemini-7
uçuşu sırasında da, astronot James
Lowell tarafından çekilen diğer bir fotoğrafta da, Armstrong ve Aldrin’in
Ay’da gördüklerine benzeyen, yanyana duran bir
çift UFO net olarak görülmektedir (S15).
Uzaydan
Dünya’ya ilk canlı TV yayınının yapıldığı Apollo-7 uçuşu 11-12
Ekim 1968 tarihinde gerçekleşmiştir.
Bu uçuş sırasında, uzay aracının Dünya ile yaptığı konuşmaların sansürlü
tutulan bir kısmı, İsviçre’deki bir
dinleme merkezince ele geçirilmiştir. Bu konuşma kayıtlarına göre, Apollo-7, Avusturalya üzerinde
iken UFO’lar tarafından yakından izlenmiş;
aynı zamanda uzay aracının içinde, kaynağı belirlenemeyen yüksek frekanslı
bir müzik sesi duyulmuştur (S87).
25
Aralık 1968’de yapılan Apollo-8
uçuşunda ise, Dünya ile olan telsiz bağlantısı bir süre kesilir ve
Houston Uzay Merkezi büyük bir heyecana kapılır. Aynı heyecanı,
milyonlarca TV seyircisi de paylaşmaktadır. Bir süre sonra, astronot James
Lowell’in sesi duyulur: “Merkez!..
Burası Apollo-8!. UFO’lar!. Kaç tane mi?. Belki beş!.
Çok heyecanlıyım”. Bu konuşmadan sonra, TV’deki yayın birdenbire
sona erer ve konuşmanın geri kalan kısmını kimse öğrenemez. Apollo-8 uçuşu sırasında çekilen 1500 fotoğraftan ancak 380 tanesi
medyaya dağıtılmış, geri kalanlar saklı tutulmuştur (D62).
Apollo-10
uçuşu sırasında
da, UFO’ların uzay aracına refakat
ettikleri bilinmektedir. Bu uçuşta,
bazı UFO fotoğraflarının çekilmesinin
yanısıra, en önemlisi, Apollo-10
ile Ay arasında seyretmekte olan bir UFO’nun
filminin çekilmiş olmasıdır.
Filmde, Ay ile uzay aracı arasında hareket halinde olan bir UFO net olarak görülmektedir (S87).
Apollo-12
uzay aracı Ay’a
doğru ilerlerken, Avrupa’nın her tarafındaki gözlemevleri, aracın çevresinde
iki adet UFO görüldüğünü rapor etmeye başlamışlardır. Gözlenen
UFO’lardan biri uzay aracını
izlemekte, diğeri ise önünde gitmektedir. Bu olaydan bir gün sonra, yolculuğun
tam 198. kilometresinde, uzay aracından Houston’a şöyle bir mesaj gönderilir
(D62):
“Sürekli
aynı yerde kalan ve takla atıyormuş gibi görünen bir nesne
ile birlikteyiz. Dünden beri bizimle birlikte
gelmekte. “Roll” açımız 35 olduğundan, genellikle merkezi lumbozdan
görülüyor. Bu, belki de size bir ipucu verebilir ve biriniz, gerçekte veya
kalmakta olduğumuzu … bulabilir.”
Houston
Uzay Merkezi bu sözlere tutarlı bir açıklama getiremez. Ay’a ikinci kez
inişi gerçekleştiren Apollo-12
astronotları tarafından çekilen ve resmi olarak AS12-497319 kodu verilen
fotoğrafta, Ay yüzeyinde yürümekte olan astronotun arkasında çok
büyük bir UFO açıkça görülmektedir
(D33). Ancak, esrarengiz olaylar henüz bitmemiştir. Bundan on gün sonra, Dünya’ya
dönüşleri sırasında Hindistan üzerinden geçerlerken,
Apollo-14
astronotu Edward
Mitchell, Ay’ın Fra
Mauro bölgesine kamera yerleştirdikleri sırada, arkalarında “dev
bir cam yapının” görüldüğünü
belirtir (G1). Bu garip yapı, üç boyutlu bilgisayar animasyonu ile izlendiğinde
çok daha net olarak belirlenir. Aynı
ekibin astronotlarından Alan Shepard,
gördüklerini Houston Uzay Merkezi’ne anlatır; ancak Dünya’ya döndükten
sonra, bu konuşmayı red eder. Astronot Mitchell,
“Dünya dışı canlıların Dünya’ya indiklerine
inandığını” söylemiştir.
Apollo-16
uçuşu sırasında
da, astronot John Young ile Houston Uzay Merkezi arasında şöyle ilginç bir
konuşma geçer: “Öyle!. Rastladığımız
şey Barbara’ydı”. Bu “Barbara”
sözcüğü, konuşmayı kayda alan bir çok kişinin ilgisini çeker; ancak
NASA hiç bir açıklama getirmez. Aynı uçuşta, astronot Thomas Mattingly, Ay çevresinde
dolanırken uzayda aniden parlayan bir ışık görür. Mattingly’i
çok ürküten bu parlak obje, daha sonra Ay ufkunun arkasında kaybolur. Bu
parlak ışık, kozmik ışınlarla açıklanmaya çalışılır. Ancak, Dr. Farouk El-Baz bu teoriyi red eder. Dr. El-Baz, çeşitli verilerden yola çıkarak bu parlak ışığın
gerçek bir obje olduğu sonucuna varır
(D33).
Görüldüğü
gibi, NASA’nın gerçekleştirdiği uzay uçuşlarında UFO
olgusu daima kendini göstermiştir. NASA arşivlerinde, halen, uzay uçuşları
sırasında UFO’larla uzak veya yakın temaslarda çekilmiş sayısız fotoğraf
ve film bulunmaktadır. Yukarıda bazı örneklerini verdiğimiz gibi, medyaya sızdırılanlar
bunun çok küçük bir bölümüdür.
NASA’nın bu tutumu, hiç şüphesiz, konunun politik ve askeri açıdan yarar sağlamaya yönelik olması nedeniyledir. Ancak, ne kadar saklanırsa saklansın, gerçekler giderek ortaya çıkmaktadır.