“ZIG-ZAG ÖĞRETİSİ” NEDİR ?

Burada tekrar belirtmemiz gerekir ki, Hızır Tezkiresi’nin baş emanetçisi, Halidi Öğretisi Doğu Ekolü’nün koordinatörü olan Hekim Bey’dir. Daha önce değindiğimiz gibi, aslen bir Türk ve asıl adı Şerif Paşa olan Hekim Bey, aslı Arapça olan Hızır Tezkiresi’ni, o çağın Osmanlıca’sına çevirmiştir (Tezkire’nin yukarıda sunduğumuz bölümleri, Şerif Paşa tercümesinden alınmıştır). Şerif Paşa ve onun ölümünden sonra yerine geçerek “Hekim Bey” müstear adını kullanan diğer koordinatörler, ünlü Hızır Tezkiresi’nin tamamını korumakla görevlendirilmişlerdir.

Kur’an’ın cifir aritmetiğinden başka, “misal” denilen bir sembolizmi vardır. Kur’an’daki bu ilahi misallerin gizliliğinin açılması ve bilime mal edilmesi, zamanla ve zincirleme bir sırayla olmaktadır. Bu misaller (sembolizm) tüm insanlara verilmekle birlikte, “Bundan sadece alimlerin anlayacağı” Ankebut Suresi’nin 43. ayetinde şöyle bildirilmiştir:

“Hem bu misaller yok mu, biz onları insanlar için veriyoruz; ancak onlara alimlerden başkası akıl erdiremez.”   

Burada kastedilen, bir grup alim değil; alimlerin, çağı, “zamanı geldikçe” bu misalleri anlaması demektir. Bilimsel evrim süreci gereği, zamanı geldiğinde, alimler bu gizliliği kavramaktadırlar. Çünkü Kur’an, “her çağın kitabı” olduğundan, bilimsel evrimin gerektirdiği zaman beklenmekte ve o zamana kadar bu ilahi misaller gizli  tutulmaktadır.

Bir “kapalı devre” yayın olan, yani belirli bir zümreye tahsis edilmiş olan Hızır Tezkiresi,  Kur’an “misallerinin” açıklanmasında önemli bir görevi üstlenmiştir. Hızır Tezkiresi, “zamanı” ve “gereği” geldiğinde, yani Tezkire’deki cifir simgeleri, Kur’an misallerinin ışığı altında Zig-Zag mensuplarınca bilimsel buluşlara çevrildiğinde, Zig-Zag’ın (Halidi-Doğu Ekolü’nün) koordinatörleri olan “Hekim Bey”ler tarafından, Batı Ekolü’nün koordinatörleri “K. M. Allein”lere, zaman zaman, bölümler halinde gönderilmiştir. Bu görev halen sürdürülmektedir. Böylece, Halidiliğin Batısı ve Doğusu arasında sadece “K. M. Allein” ve “Hekim Bey” köprüsü bulunmaktadır. Doğu Ekolü’nden Batı’ya, aslı Arapça olarak gönderilmekte olan Tezkire bölümleri, Zig-Zag bünyesinde başlıca beş Batı diline çevrilmekte ve Tezkire’de belirtilen bilim dalları ile ilgili bilim adamlarına posta ile yollanmaktadır.

Buraya kadar daha çok tarihsel gelişiminden söz ettiğimiz Zig-Zag Öğretisi acaba gerçekten nedir? Önce şunu belirtelim: Bir mezhep veya tarikat değildir. Uluslararası bir kuruluş, bir örgüt de değildir. Sadece, bir “cemaat” olduğu söylenebilir. Zig-Zag, sadece bilim yoluyla Müslüman olmayı akıl eden, özellikle teorik bilim adamlarının cemaatidir. Bu cemaatteki bilginlerin yaptıkları bilimsel çalışmaların toplu sonuçlarının tümüdür. Bugün için, toplam “313 Batılı Müslüman bilim adamından” oluşan Zig-Zag Öğretisi mensupları, birbirlerini pek az tanırlar. Çünkü, herhangi bir konferans, kongre gibi etkinliklerde bir araya gelmeleri söz konusu değildir. Zig-Zag mensupları, kendi aralarında üç gruba ayrılmışlardır:

  1. “Zick-Zack” Grubu: İçinde Hıristiyan bilim adamlarını da bulunduran, Müslümanlığa aklen yatkın, ya da     iyice niyetlenmiş olan fahri üyeler grubudur. Bu gruptakilerin bir çoğu, zamanla, bilimsel ikna yoluyla Müslüman olarak bu gruba alınmaktadırlar.
  2. “Sieg-Saga” Grubu: Müslümanlık’la bağıntısını derinleme sürdüren ve 300 dolayındaki Batılı Müslüman bilim adamından oluşan gruptur. “Sieg-Saga”, “Zafer Destanı” anlamına gelmekte olup, grubun niçin böyle bir isim aldığını ilerki bölümlerde göreceğiz. Bu grupta, “Jacques Cousteau” (S3), “Maurice Bucaille” (S10), “Roger Graudy(G15) gibi Fransız, “Richard Feynman” (S48), “Gerald Feinberg” (D21, D22), “Stephan Hawking” (S27, S49), “Roger Penrose” (D34) gibi Britanyalı bilim adamları bulunmaktadır. Genelde Fransızlar propagandadan  yana olup, Müslüman olduklarını gizlememekte, Britanyalılar ise gizlemekten yana bir tutum sergilemektedirler. 

  3. “Zig-Zag” Grubu: En üst düzeydeki, yetkin Zig-Zag Öğretisi mensuplarının oluşturduğu gruptur. Bu grupta, yani gerçek Zig-Zag Öğretisi’nde, milliyetçilik ve propaganda yasaklanmıştır. “Ben” duygusu da yasaklanmıştır; “Biz” ruhu ile ve bilimle Allah yolunda çalışılmaktadır.

Zig-Zag mensupları, “Bir gün gelecek, tüm Dünya Müslüman olacak” hadisinin tecellisinin öncüleri olarak, bugün 60 milyonluk bir kitleyi oluşturmaktadır. Bunun özündeki 6 milyon kişi, sadece müslim değil, aynı zamanda “mümin”dir; onun özündeki yarım milyonluk kitle ise (Zick-Zack, Sieg-Saga ve Zig-Zag Grubu), din ve bilimde ileri derecede seçkin, “zakir”, “arif” ve “alimler” grubudur.    

Yukarıda, Hızır Tezkiresi ve Zig-Zag Öğretisi ile ilgili olarak verdiğimiz bilgileri okuyanlar, her şeyden önce, bu yazıların kaynağını bilmek isteyeceklerdir. Bu bilgilerin tümü, daha önce de değindiğimiz gibi, “Hans von Aiberg”in, bu yazı dizisinin son bölümünde sunacağımız yedi kitabından derlenmiştir.

Okuyucuya, çok ilginç, çarpıcı, hatta inanılmaz gelen bu eserlerin yazarı “Hans von Aiberg” acaba kimdir?