AIBERG’İN
ESERLERİ
Aiberg, kitaplarındaki bilgileri, lise fen dersi eğitimi görmüş bir kişinin düzeyine inerek sunmaya başlıyor ve okuru, o noktadan alarak, çağımız resmi biliminin henüz ulaşamadığı, “geleceğin bilimi” (21. yüzyılın bilimi) düzeyine çıkartıyor. Öyle ki, Aiberg’i okuyan bir kişinin aklında yer alan “yaratılış” ile igili tüm sorular cevaplarını buluyor, çözümleniyor ve onun artık başka bir şey okumasına gerek kalmıyor. Eğer buraya kadar yazılanlar size ilginç geliyorsa, Aiberg’in yayınlanan tüm kitaplarını alıp, bu kitapların her bölümünü, her paragrafını ve cümlesini içinize sindire sindire ve kendinize bir düşünce ufku yaratarak okumanızı öneririz. Okumaktan da öte, bu eserleri elinizden hiç düşürmeyeceğinizi, bir başucu kitabı olarak muhafaza edeceğinizi iddia ediyoruz.
Aiberg’in
yayınlanan kitapları diye söz
ettik. Aiberg’in bugüne kadar iki
yayınevi tarafından yayınlanmış yedi
kitabı var (Bu kitaplarla ilgili
bilgileri, yazı dizimizin sonunda sunuyoruz). Bu kitaplarda, Aiberg,
yayına hazır durumda “30
kitaplık” bir bilgi
Bu
kitapların yayınının birdenbire bıçak gibi kesilmesinin ve kendisinin bu yayınların sürdürülmesini istememesinin
acaba gerçek nedeni neydi? Yoksa, bir “kapalı
devre”
Batı kökenli bir bilim adamı olduğu ve yedi dil bildiği halde, Aiberg’in, muazzam bir bilgi birikimi içeren eşsiz kitaplarını Dünya’da sadece Türkçe olarak yayınlamayı tercih etmesi, ülkemiz adına gurur verici bir olaydır. Her şey bir tarafa, ona bu açıdan çok şey borçluyuz. Yurt dışından da, Türkçe bilen bir çok okuru tarafından izlenen Aiberg hakkında, Danimarkalı bir okurunun, “Eğer bu kitapları bizim dilimizde yayınlamış olsaydı, şimdiye kadar tüm Danimarka Müslüman olurdu” dediğini biliyoruz.
Reklamı ve propagandayı hiç sevmeyen Aiberg, çeşitli TV kanalları ve basından teklifler aldığını, ancak bunların hepsini red ettiğini bir yazısında açıklamıştı. Ona ulaşmak isteyen okurları ile arasındaki tek köprü bu kitapları basmış olan yayınevleri olduğundan, buralara, özellikle yazdığı konuların takipçisi üniversite öğretim üyeleri, üniversite öğrencileri ve toplumun her kesiminden yoğun talep gelmekte, kendisinin nerede olduğu ve kitapların devamının ne zaman çıkacağı israrla sorulmaktadır. Bu israr karşısında, yayınevleri, Aiberg kitaplarının düzeltilmiş yeni baskılarıyla okurun karşısına çıkmışlardır. Ancak, söz konusu yedi kitabın ilk altısı 1986-1989 yılları arasında, üç-dört yıl gibi kısa bir sürede; sonuncu kitabı ise 1991 yılında yayınlandığı halde, o tarihten beri uzun bir süre geçmesine rağmen, kitapların devamı bir türlü yayınlanmamış, Aiberg “sessizliği” tercih etmiştir.