Bağdadi’nin
öğrencisi olan Cantor’un “Sonsuz
Serileri”, bilim dünyasında büyük kabul görmüş ve “sonsuz”un
araştırılmasında çığır açmıştır.
Bağdadi’den
doğrudan feyiz almış bir Müslüman
olan Cantor, daha önce belirttiğimiz gibi, Axel Heiberg Kanada’ya geçtiği sırada, Zig-Zag Grubu’nun Avrupa kanadını
koordine etmekte ve Heiberg ile
birlikte yaptığı çalışmalarda “Asistan”
olarak “Steinberg” imzasını
kullanmaktaydı.
Fizik ve matematiğin yanısıra aynı zamanda felsefe okuyan ve iyi bir teolojist olan Cantor, sonsuzu araştırma çabalarının Tanrı’nın varlığını kanıtlamaya kadar gittiğini sezinlemiş ve bundan kaçınmaya çalışmıştır (S24). “Sonsuz Serileri” ile kanıtladığı matematiksel gerçekler karşısında şaşkına dönen ve bir arkadaşına, “Görüyorum, ancak inanmıyorum” diyen (S24) Cantor’un bu çalışmalarının onu çıldırtacak dereceye geldiği söylenir. Ömrünün son 30 yılında psikolojik tedavi görmüş ve bir akıl hastahanesinde yaşama gözlerini yummuştur.
Ay’daki
kraterlerden birine adı verilen Cantor’un Bağdadi ile
karşılaşması konusunda bir zaman çelişkisi
karşımıza çıkıyor: Bağdadi’nin
ölüm tarihi 1827 olduğuna göre,
ansiklopedilerde yaşamı 1845-1918 tarihleri
arasında verilen ünlü matematikçi Georg
Cantor’un, Bağdadi’nin ilk
kuşak öğrencileri arasında olması mümkün olamaz.
Diğer taraftan, Aiberg, eserlerinin
pek çok yerinde, Georg Cantor’un Bağdadi’nin
öğrencisi