020 - 14 Kasım 2001 Çarşamba | |
Selam ve Selam canlar, Sevgideğerler Hanifler "Kur’an - Allah’ın Adaleti - Haniflik" Yukarı KUR'AN'IN ŞAKASI olmaz... Ş A K A asla olamaz... Ben kendi kafama göre Kur'an tevil edemem... Gördümdü: Namaz kaç vakit kaç rekat??? Çok seslilik gereği bunları anlayışla karşılıyorum... İtiraz etmek herkesin hakkı.. NEFS "ALLAH'A" İ T İ R A Z etti... "Sen sana ben bana...." dedi Kalubela/elestiküm mekanında... NEFS dikkat ederseniz FAŞİSTTİR ayrım yapıyor. Allah'a "SEN SANA BEN BANA" diyor. Allah ise anlayışla karşılıyor. ANLAYIŞ.... Tolere etmek yani HOŞGÖRÜ... Kahrolsun HORGÖRÜ horrorizm... Faşistlik'de biz ilk değiliz aslında... "Yeryüzünde bir HALİFE yaratacağım" diyor Rabb'imiz.... Yaratıyor ve herkesin secde etmesini istiyor... İBLİS, "Ben ateşten yaratıldım, çamurdan yaratılmış şu maddeye mi secde edeceğim diyor?" Şeytan bir ırkçıdır: Adem ile arasına FAŞİSTLİK sokuyor... İblis o kadar cu clux clan'lık yapıyor ki... O gün bugün kıyamete kadar bize düşman... Ahmak şeytan! E=mc2 demek, SECDE ETMEK demek... Bilseydi ... E(Enerj:CİN)=m(madde:insan) x c2(Takyon, melekler vb. düşünce hızı) Önce yaratılan=Soyut kütle (Takyonlar yani melekler ve ruh), daha sonraki halife ise E(Cinler, enerji) ve EN sonuncu halife ise İ N S. Böyle bir formül var. Zaman içinde yaratılış var. Sahnede son olarak insan var. Allah buyuruyor: "c2'ler secde etsin!" ediyorlar... nitekim... Sırada enerji (Cin şeytan) var sen de secde et!" ETMİYOR. Sen secde etmezsen E=mc2 nasıl olacak?????? SİCCİN'de oldurulacak... Siccin'in 7 anlamından biri de şu: bir gram uranyum eşittir BUUUM (Hiroşima nagazaki, çernobil vb.). İşte faşistliğin pre-historic tarihçesi sevgideğer HANİFLER... Ben önce İBRAHİM MİLLETİMİ sonra Türk milletimi çok ama çoook seviyorum. Bu "FAŞİSTLİK" değil, yurtseverliktir... İbrahim milletinden olmak enternasyonalizmdir. Yani, "AYNI ADEMDEN GELDİK" demektir. Türk milletinden olmam ise Allah emridir: "Sizleri kavim kavim yarattık ki bilesiniz..." Bir teknik örnek (Allah dilinde misal demek) WEB denen nimet bir tür ENTERNASYONALİZM'dir... Enternasyonalitedir. Ama web nimetinden yararlanmak ve dünya bilinciyle entegre olmak için ÖNCE kendime PC (Personal Computer) almam gerekiyor. PERSONAL=YURTSEVERLİK. Personality vb den daha farklı bir örnek bu... PC'm (Yurdum milliyetim) olduktan sonra ben dünya (internationlar ile) entegre olurum. Dünya ile entegrasyon (küreselleşmek) ne mikro milliyetçilik, bölgecilik ile ne de komünizan internasyonal marşı söylemekle olmaz... Bunun bir ortası vardır: Mehdianizm, mehdizm... DÜZİNE-DÜZEN. Bilmem anlatabildim mi? Ne bin devlet ne de bir siyonist dünya devleti... 12 devlet.... Önce Adem babamın tüm çocuklarını (kardeşlerini) severim... Ama ÖNCE kendi yanımdakine (Komşuma, kavmime) yardım ederim... Çünkü o yardım ettiğim de zaten ADEM'in çocuklarından biridir. Önce KOMŞUma ya da kendi İbrahim Milletime sonra diğerlerine ne yapalım bu altın kuraldır... Çünkü herkes EVİNİN ÖNÜNÜ SÜPÜRÜRSE TÜM SOKAK TERTEMİZ (El Kuddüs) olur. Evet gelelim girişteki sızlanmama... Namaz kaç vakit? Kaç rekat? Yani itirazlara karşı ben FAŞİST değilim... Ama unutulmamalı ki, ben İBRAHİM MİLLETİNDENİM. Her hanif gibi. Yani fikre ve itiraza İbrahim as.ın babasına muti olduğu kadar ben de gözyumarım. Ne var ki, babam Azer beni "Putperest=Ata dininden kılmaya zorlarsa" BEN YOKUM, babam bile olsa, ben karşı çıkarım... Bedir Savaşında baba-oğullar iki kardeşler karşı karşıya düello etmediler mi? Biri müslüman oğul, ötekisi putperest baba... Neyapalım kural=Kur’an böyle işte... "Hz. İbrahim - Hanif İslam" Yukarı 2/260. İbrahim: "Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster" dediğinde, "İnanmıyor musun? " deyince de, "Hayır öyle değil, fakat kalbim iyice kansın" demişti. "Öyleyse dört çesit kuş al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelirler. O halde Allah'ın güçlü ve Hakim olduğunu bil" demişti. Bakara Suresi'ne adını veren BAKARA olan o asıl ayetler işte... Bakara=Sığır. SIĞIR KUŞU diriltmek için ÖLDÜRÜLÜYOR. Hz. İbrahim"MUTMAİN" olmak istiyor (Hanifliğin ilk şartı budur). Allah Cennetlik kulundan RAZI olur... Allah Cennetlik kulunun zerrece imanını kabul eder... Allah Cennetlik kulunun vs. vs. Bunların tümü "Ya Eyyühelleziyne amenu...." kurallarına girer... Bu cennetliklerin sorunu... Ama SABIKUN'a (Hz. İbrahim gibi) niyetlendiysen, Cennet'i Yunus Emre gibi istemediysen özel şartlar oluşur. Bu şartlar 19 tanedir: 1. Ey iman edenler BİR DAHA İ M A N edin (Ya eyyuhellezine amenu amenu BİLLAH). Cennetlik ile Sabıkunluk arasındaki ilk fark bu... Oysa bu kural Sabıkun için bozulmuştur Sabıkun : a) ALİM'dir (AbdülAlim değil, Allah'ın adıyla adlanmıştır) 5. Ekımetüsselat (Namaz kılmak kalkılacak (HayyalesSelat) Kıyam, rüku, secde ve Kade içermektedir. Bu Cennetlikler için elzemdir... Ama sabıkunlular için inanılmaz bir ayrıcalık var: "Yan üstü, yüzüstü, sırtüstü namaz kılabiliyorlar.... Dünyada NAMAZ atlanamaz bir şarttır... Ama... Kur'an'ı okuyan Hanif ise (Alim vb.) NAMAZ bile BEKLEMEDE kalır. (Böyle bir durum ben karşımdakinin sıkıntısını anladığımdan, eğer Kur'an okuyorsam ve vakit çıkıyorsa, o kişinin rahatlaması için Kur'an okumama "Sadakallühül aziym " diyerek ara veririm, o kişi namaz kılınca da ben yeniden Kur'an'ı okurum... Buna şaşmayınız... Çünkü Kur'an'ın ilk suresinin, ilk ayetinin, ilk kelimesi "İKRA=O K U 'dur. Namaz kılınız değildir... İLK farz Allah'ın adıyla K UR ' A N okumaktır... Namaz kılmak değil... OKU'maktır.... Başınızı iki yana sallayıp anlamadığınız Kur'an'ı okuyup-dinlemek değil... Önümüzde Ramazan var... Teravihe gideceksiniz.... Kur'an’lar okunacak... Başlarımız huşu ve vecd ile iki yana sallanacak... Anlamış gibi rol yapacağız... Kur'an okunurken iki yana rakkas/rakkase gibi sallanacağız... Ama samimi miyiz? "Ramazan - Oruç" Yukarı Bu gece sahur var. Bu gece ak iplik-kara iplik ile ayır edilene kadar yer ve içersiniz... Ak-kara iplik şudur: Işık lamba olmayacak (Ama hava da ayrıca bulutlu olmayacak) elinizdeki 10-12 punto kitabı (Gözünüz sağlamsa) okumaya başladığınız an ORUÇ girmiştir artık... Yani ağzınızı çalkalamış oluyorsunuz.... Artık yeme içme yok... Ta ki, akşam "12 puntoluk harflerle/fontlarla dizilmiş kitabı yine ışığın/lambanın olmadığı ya da Ay/Mehtabın yoğun olmadığı bir ortamda OKUYAMIYORSANIZ, orucu iftar edebilirsiniz... Oruç yaz kış tutulduğundan, mutlaka havanın açık olduğu günler vardır. Sen onu kollayacaksın. NORMAL olanı kriter olarak alacaksın... Bu arada bir dakika durun bakalım... Niye biliyor musunuz? Akşam da "Ak iplik kara iplik keyfiyeti var". Bakın bakalım akşam ezanı okunsun... Alın bir gazeteyi, bir kitabı okuyun bakalım... Göreceksiniz ki 21 dakika kadar DAHA okuyabiliyorsunuz... (Bu Türkiye ortalamasıdır... Orhaneli örneğin, imsakiye ile bildirilen ezan'dan 24 dakika, İzkir ve Edirne 27 dakika sonra İFTARI açacak... Güpegündüz değil...) Aslında bugün YENİ ay çıktı, sahur başlıyor (Diyanet'e göre yarın sahura kalkacaksınız), ama son gün tutmayıp, tam tersine BAYRAMLAŞACAKSINIZ. Mesela orucu tuttuysanız, yarın ezan okunduktan (Türkiye için yazıyorum) 21/27 dk. sonra açacaksınız... Akşama kadar aç durup da 21 dk. önce orucu bozmayınız arkadaşlar... O kadar durmuşsunuz, 20 dakika daha durun ki, akiplik-kara iplik meselesi YERİNİ bulsun... YENİ ay doğdu. Perşembe (Girdiğimiz gün) yani yarın saydığımız gün Ramazan'ın ilk günü. Örneğin, Londra yeni ay'ı bizden iki saat sonra gördü. Amerika kıtası daha GÖRMEDİ dolayısıyla İSKENDERUN körfezinden batıya doğru ve doğuya doğru iki saat dilimi var. Türkiye saat ayarı bu iki dilimi kaale almıyor bir tek sayıyor, dolayısıyla da İKİ ayrı başlama tarihi oluşuyor. "Maun Suresi - Cariye-Memluk-Malik" Yukarı İster sizi davet etsinler, ister fukara Türkiye’de belediyeler size iftar versinler... Şunu biliniz ki canlar... Orucu yarım saate yakın ERKEN açıyoruz. Yani resmen bozuyoruz. Nasıl ki basit bir ilahi olan Sübhaneke bile (Ayet olmadığından) NAMAZI bozuyorsa, erken açılmış bir oruç da orucunuzu sevab değil A Ç L I K haline getirir ve o oruç M A U N olur, yüzünüze çarpılır... Bazı arkadaşlar diyorlar ki: "Ataların yanlışları ile ilgili ayetleri bize vermeyin, o ayetler müşriklere aittir." Müşrikden kasıt GAYRI müslim genelidir... Böyle bir ayet var: Adı MAUN (Hristiyan ve Yahudilere inmişMİŞ, öyle diyorlar. Bakalım öyle mi?). 1: Dini yalan sayanı gördün mü? Tüm tefsirler bu surenin MÜŞRİKLERE geldiğini, Müslümanları içermediğini, kapsamadığında hemfikir. Dini yalan sayan (Tekzib eden) kim olabilir acaba? Örneğin CUMA suresi 9-10. ayetleri daha önce irdelemiştik: BİR KOCA HAFTADA Tatil olmayan tek gün'ün C U M A olduğunu ALLAH bildirdi. Ama biz öteki 6 gün dururken C U M A ' Y I T A T İ L yaparak (Bir milyar Müslümanın Türkiye dışındaki tümü Cuma'yı tatil yapmıştır) DİNİ YALANLADIK, ALLAH'I YALANLADIK. Cuma'yı tatil yapmayan RESULULLAH efendimizi yalanladık. Buna haksız yere peygamberleri öldürmek deniyor. Resulullah efendimize SÖYLEMEDİĞİNİ söyletmek, yani Hadis iftira etmek vb. HAKSIZ YERE RESULÜ ÖLDÜRMEK demektir. Bu öldürmek gerçek anlamda değil. Hani zannederek ÖLÜ KARDEŞİNİN CESEDİNİ yemek gibi bir tür ölüm... Ölmeden ölmek gibi bir ÖLÜM. Allah'ı yalanlayıp, Resulü öldürenler için ayet diyor ki: "Gördün mü dini yalanlayanı?" Öksüzü (Sigorta etmediğimiz çırakları hatırlayın, çocukluklarını yaşatmadıklarımızı...) ve YOKSUL bıraktıklarımızı... Evrensel Hanif dininde yoksulu "Bizim grup bunlara hayır edelim, ötekiler başka tarikat onlar kahrolsun" diyen bir zihniyet var... Oysa yoksul evrenseldir. Öksüz=Çırak yani çocuk kapsamında, Yoksul=İşçi kapsamında, ikisi de MEMLUK=KÖLE yani işçi. İşçi (Memluk) demek, KENDİ İŞİNİ KURAMAYAN, maddi ya da ruhani becerisi olmayan İŞ İSTEMEK durumunda olan kimseler... Memluk=Köle, Memluke=Dişi köle (Cariye). Ama öyle değil. MEMLUK=İŞÇİ, MALİK=İŞVEREN, iş tevdi eden, fabrika açan vb. Bunu yıllarca bize "Efendi-Köle" diye yutturdular... Üç durum vardır: 1. Çulsuz, pulsuz ve yolsuzuzdur: Öyleyse biz İŞ İSTEMEK, ücretli olarak çalışmak durumunda olanlarız. Adımız memluk=Köle. HAYIR İŞÇİ. Zekat=VERGİ, MEMLUK=İŞÇİ. Memluke, Cariye=Bayan işçi (İcar=KİRALAMAK, Cariye satın alınmış değil KİRALANMIŞ, mevsimlik işçi vb. gibi düşünülmelidir.) Siz bir taksiye bindiğinizde onu kiralarsınız. SATIN ALMAZSINIZ. Şoför/sürücü KİRALADIĞINIZ kadar size tabiidir. SİZ taksiyi SATIN almıyorsunuz ki... O size körükörüne köle değildir ki? CARİYE???? Hiç düşündünüz mü? Ayet şöyle diyor: "Cariyelerinizi fuhuşa zorlamayınız" bunu hiç düşündünüz mü? Allah'ımız NE DEMEK İSTİYOR ACABA? Bu ayeti Yoksa zannettiğimiz gibi Cariye "Savaşta esir alınmış dişi köle" mi demek? Savaş mı kaldı ? Aktlınız kesiyor mu ki, biz Irak ile savaş edeceğiz ya da Afganistan'daki Türk birliği gidip Taliban'ın hanımlarını alıp KÖLE diye getirecek? Olur mu böyle şey? "Cariyelerinizi fuhuşa zorlamayınız" bu ayeti anlamak için Nur-31. ayetteki "İşyerlerinde görünen yerleri dışında mümin kadınlara ziynetlerini göstermemesini" söyle. Demek ki bir İŞYERİ var. Orada KADIN çalışıyor (Tarladan hasadı kaldıran köylü kadından başlayarak, dişicil meslekler olan Hemşirelik, öğretmenlik, bakıcılık, bayan doktorluk vb.) ve daha da önemlisi, tüm bilgisayarcılar içinde EN İYİLERİ bayanlardır. On ÖSS şampiyonunun 7 tanesi bayandır. İşyerlerinde açtıkları dışında ziynetlerini başka zamanlarda örtmeleri emredilmiş... Makyaj da bunun içine girer... Bir gençkız düşünün çıtı-pıtı çalışmak zorunda (Ailesine katkı , çeyiz vb.) bir iş buluyor yani Cariyedir. Bir de patronu (Malik'i) var. Bu ücreti kazanmak zorunda bu yapılan İŞ AKDİ dolayısıyla onun ak sütü gibi HELAL hakkı... Emeğinin karşılığı "Hımm, güzel bir kız. Kozlar elimde, onu işten çıkarmakla korkuturum..." Şantaj çekerim, blöf yaparım ya da çok genç safı zorlarım...” "Memlukelerinizi fuhuşa zorlamayın, işten çıkarırım diye şantaj yapmayın, blöflemeyin, iğfal etmeyin" diye bağırıyor ALLAH'ın ayetleri... Biz bu ayetleri böyle anlıyoruz ve çözümlüyoruz... Bunun tersine kim bu ayetleri "Cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın"ın anlamı şu şudur... diye bize açıklayabilir ki? Evet bu konuyu şunun için açmıştık. ÖKSÜZ ve YOKSUL'dan istifade edenler yani bir evveliyle DİNİ YALAN SAYANLAR", işte bunlar, MAUN durlar... 4: Vay haline o namaz kılanların ki, Şimdi bu ayeti göstererek, sizleri yanıltacak olan bazı arkadaşlarınıza sorunuz. VAY O N A M A Z kılanlar diyor... Resulullah'a söylüyor... Yani Hristiyan ve Yahudiler NAMAZ kılmadığına göre... söyleyin bazı arkadaşlarımıza "BURADA NAMAZ KILAN KİM, DİNİ NE?" Yahudi ve hristiyan değil (Çünkü onlar namaz kılmazlar). Bu ayettekilerin DİNİ ne??? KİM NAMAZ KILIYOR dünyada, hangi din mensubu namaz kılıyor? Budistler mi? Nasıl ki Allah "Ey imkan edenler bir daha iman edin vb.) diyorsa, "Allah onlardan, onlar da Allah'tan razı oldular diyorsa", Allah Alim ve Veli adını sadece Haniflere veriyorsa, Allah Müslümanı Cennet'e, H A N İ F MÜSLÜMANI SABUKUN'a alıyorsa.... Şefaat'i Allah'tan başkasının yapamayacağı... Ama Hanif olanın da lokal bir "RİCASI" olacağı Kur'an'da yazılıysa... Bunlar birer çelişki değildir. Sadece ÜÇ sınıf: Sol (Cehennem), sağ (Cennet) ve ÜST (Sabıkun). Hardal tanesi kadar iman (Bu tohum, gözün görebileği en küçük bir zerredir). Cennet'e girmeye yeterlidir... SABIKUN'a değil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Sabıkun'a TASTAMAM Kur'an'ı bilenler, DOSDOĞRU namaz kılanlar girerler... Tamam ve doğru diye kendimizi kandırıyorsak işler kötü... Tastamam ve Dosdoğru ile biz "EY İMAN EDENLER BİR DAHA İMAN EDİNİZ"in muhatabı olacağız. O zaman biz de ALLAH'tan RAZI olmak gibi bir Hz. İbrahim dostluğuna NAİL olacağız inşaallah. Allah Faşist değil tam bir adalet sahibi... Allah sizden razı oluyorsa eşitlik ilkesi gereği SİZİN DE KENDİSİNDEN (Zatı şahanesinden) razı olmanızı istiyor... Çünkü ALLAH çok yüce, çok adil, çok demokrat. Şahdamarımdan yakın. BİZİM BİZİM BİZİM... ALLAH'ımız O yanınızda, yanımda. Fatır 28: Kulları içinde yalnız alimler Allah'tan korkarlar. Öyle bir korku ki, "BENİM ANNEM DER GİBİ" o şarkıyı söyler gibi. "Güzel annem, beni al kollarına..." der gibi, hem korku HEM DE BENİM ALLAH'IM diyeceğin kadar SAMİMİSİN. Ne güzel bir duygu... O BENİM BENİM BENİM Allah'ım ve/veya BİZİM, BİZLERİN....Çok güzel bir duygu bu... Adı yok ama benim (Başkasının değil benim, beni var eden), annem (Başkasının değil benim annem). Annem=RAHİM (Allühür RAHİM). Beni al kollarına.... (Lebbeyk Ya Rabbi tut ellerimden). TUTUNUN ALLAH'IN İPİNE. Hablillahi... Allah'ın ipi. Hablil Verid= ŞAH (Aort) damarı... Beni Al kollarına, kucağında (Sabıkunda) uyut (Uyku=Ebediyet demektir. Uykuda öteki aleme diriliriz). "Take My Breath Away" Yukarı Daha önce, "GELECEKTE YAZILMIŞ" bir şarkının sözlerini incelemiştik... GELECEKTE yazılan ve GEÇMİŞE aktarılan... Böyle birkaç lyrics (Text, güfte daha var). Ama bu "GELECEĞİN besteleri içinden üçünü çok severim... Take my breath away.... Beste ve güfte olarak GELECEKTE bestelendi, geçmişe "ÖTELENDİ" Berlin söylüyor, Top Gun filminde çok alakasız bir biçimde yer almıştı... İsterseniz onu da "GELECEĞİN MÜZİĞİ ARŞİVİMİZE ALALIM”, şimdi yazıp tercüme edelim, arzu ederseniz. Müziği de çok güzel bilirsiniz ve içindeki sırlar muhteşem... TAKE MY BREATH AWAY Watching every motion In my foolish lover's game On this endless ocean Finally lovers know no shame Turning and returning To some secret place inside Watching in slow motion As you turn around and say Take my breath away Watching I keep waiting Still anticipating love Never hesitating To become the fated ones Turning and returning To some secret place to hide Watching in slow motion As you turn to me and say Take my breath away Through the hourglass I saw you In time you slipped away When the mirror crashed I called you And turned to hear you say If only for today I am unafraid Dikkat ediniz "SLOW MOTION", zamanda hızlı olan yolcunun durana göre zamanının genleşmesi... Tarık suresi "HİÇ BİR NEFS OLMASIN Kİ üzerinde gözetleyeni=Watcher olmasın. Sonsuz okyanus??? Ve zamanda geriye gidenlerin ardından söylenen bir söz: "Dualarım seninle, dualarımı da beraberinde götür." Turning and Returning SECRET PLACE saklanmak için... Ve KUM SAATİ Öyle bir zamanki... SLIPPED away. If ONLY for T O D A Y. Bunlar sıradan heryerde bulunabilecek sözler mi? Yoksa biraz James Joyce'ça mı? Evet böyle bir kaç şarkı adeka anthem gibi , marş gibi... Öteki taraf ise HAVANAGILLA diyor. İletilme nedeni yok... Sadece passanger HATIRLIYOR böyle bir melodiler olduğunu... Sözleri için sıradan, normal diyebilir misiniz? Bu sözler normal mi? Normal ise nasıl bir rastlantıdır bu?Akıllı torunlar ile dedeler arasında bu "ÖTELEME" olayı var ... Bir Türkçe şarkı var: (TSM) "Uzun yıllar ötesinden hatırını sorayım mı?" diye... İşte öyle bir şey ötelemek Messenger'den Passenger'e giden yollar var. Yolları çatallanan bahçeler var. O bahçelerin sahipleri var Maşaallah demeyen ve de İNŞAALLAH diyen. Evet akıllı torunlar gerçek dedelerin torunları... | |
Geri Dön Yukarı |