049 - 21 Ocak 2002 Pazartesi

Selam ve Selam,


"Kur’an Tefsiri - Hanif İslam - İbrahim Milleti" Yukarı

Örneğin Elmalılı ile Hans Aiberg'in farkı şu: Elmalılı, Kur'an'a normal diye bakıyor ve Allah'ın aklından geçenleri "Normal" kul gözüyle tevil ediyor. Aiberg ise, "Paranormal Kur'an'a paranormal bakıyor". Bire bir tam çeviri oluyor. Hem de öyle zor ki. Kur'an eğlence değil, keyfi uydurulacak bir şey değil. Nefsimizden asla onu uyduramayız. Allah şöyle sorar:

"Ne oluyor size? Yoksa elinizde bir kitabınız daha mı var? Kur'an nefsinizden uyduruyacak bir söz (Hadis) değildir". Kur'an hadisleri "Uydurmacılık" olarak niteliyor ve Arapları aşağıladığı gibi yerin dibine sokuyor. Yazılacak bir fazlalık, ya da yapılacak bir tek yanlışlık beni mahveder. Onun için doğruyu, sadece doğruyu ve bu yetmez üzerine de dosdoğruyu yazmak zorundayım. Ancak Hz. İbrahim kadar yalan söyleme payım var "Büyük put küçük putları kırdı”, eşi için kızkardeşim demesi vb. Böylece yalan söyleme payım da çıkıyor... Çünkü yarın önümüze yasalar dikilir falan... Doğru uğruna düşünce suçundan müebbet hapis yememek için yalan payım var. Böyle yüksek sesle konuşmam sizi rahatsız etmesin. Doğru ve Yalanın "Limitlerini, kime ve neye göre yalan olduğunu" saptamalıydık.

Normal olan Elmalılı gibi müfessirler, paranormal olan Kur'an'ı hiç anlamadılar ve anlatamadılar. Hep VAAZ gibi yazdılar. Sanki Cuma hutbesi verdiler, hutbe gibi okuttular bize. Bize kelimelerin ne anlama geldiğini söylemediler. Babamız gibi nasihat çekip, günah ve haramdır aldığın her nefes edebiyatı yaptılar. Sözgelimi kelimeler üzerinde duralım.

BİZLER köklü bir değişim sürecine girdik. Birden çıta yükseldi “upgrade” olduk (versiyon büyüdü, update olmadık, güncellenmedik). Normal dönemi bitti. Örneğin, "Balık Allah'ın mucizesiyle canlandı... Yuşa da o arada şeytani düşüncelere dalmıştı, O yüzden kaçıp giden balığı gördüğü halde unuttu”. Tefsirler böyle yazıyor Yuşa ve Musa için. Biz bu tefsirleri bıraktık değil mi? Biz artık çok detaylı olarak Yuşa'nın da TAM hayat hikayesini biliyoruz.

Şimdi geçmişteki ile yeni farkınız nedir biliyor musunuz? Birincide siz herşeyi hoşgörüyordunuz. Cuma gününü tatil sanıyordunuz. Atanızı hoşgörüyordunuz. Hurafe hadisleri de ayet görüyordunuz. Muaviye saltanatını hoşgörüyordunuz. Kur'an'ın İLME İHTİYACI yok diyorduk, itikad ile okunur diyorduk. Kur'an'da ayrıntı yoktur, hadisler onu açıklar diyorduk...

Yezid, babası ve dedesi kendi oturuş-kalkışlarını bize SÜNNET diye yutturdular. Yezid'in bıyık bırakma şeklini, en kıskandığı eşine peçe takmasını "Resulullah Sünneti" sanıyorduk, Resulullah yapmış gibi... Haham takkesini Yezid aldı ve bize NAMAZ TAKKESİ yaptı, adı sünnet oldu. Ve Yahudi takkesini camilerde cebimizde taşıyorduk giymek için. Yezid keldi diye herkes bone gibi onu yanında taşıyor. Artık bu farkı da görüyoruz değil mi?

Semiallahü Limen Hamideh ve Rabbena Lekel Hamd iki cümlenin Ebu Süfyan ve Muaviye tarafından namaza eklendiğini... Amin kelimesinden başka Resulullah'ın her eklentiyi reddettiğine bakarak biliyoruz.

Şunu kabul edelim. Allah itirafları SAMİMİYET SAYAR: Biz Sünni filan değildik. Biz Yezidi idik. Yahudi takkemizle birlikte... Şimdi Sünni değil Hanif'iz Yani “upgrade” olduk. Sünnilik içinde beşinci (aslında birinci) mezheb eski adıyla Yezidilik, yeni adıyla Vahhabilik... Bunlar birer “update” ama biz EN ESKİ DİNE döndük... EN GÜZEL DİNE. Çünkü Allah'ın Sünneti içinde hiçbir DEĞİŞME BULAMAZSIN ayeti var. O yüzden bir değişme olmadı ki... O yüzden EN ESKİ DİNE döndük. En yeniye değil.

Rûm 30: O halde sen yüzünü bir HANİF olarak dine, Allah'ın insanları üzerine yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olmaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmiyor.

Haniflik tarihi bir çıkıştır. Çünkü İslam dininde katoliklik ve Orthodoksluk vardı ama şu bizimki PROTESTANTLIK daha çıkmamıştı. Sayenizde/sayemizde onu da İDRAK ettik. Martin Luther gibi Haniflik=Protestlik ortaya çıktı.

HZ. İBRAHİM'dir=Martin Luther. Yani, Hanifliğin Martin Lutheri, bizler değiliz. İbrahim babamızın ta kendisidir. Babası Azer'in dinini, Nemrud'un dinini KİM PROTESTO ETTİ? İbrahim babamız... Kim bu protesto ettiği dine HANİFLİK dedi? İbrahim atamız...

İbrahim milleti, Yahudi ırkından da ÜSTÜNDÜR. İbrahim'in iki oğlundan türeyen LANETLİ ÜSTÜN IRK İBRANİLER ile AŞAĞILIK LANETSİZ IRK ARAPLAR İbrahim'i hoşnud etmedi, evlatlarını bıraktı... BİZİ istedi. Bizi evlatlık aldı. Bize “Milleti İbrahim” dedi adımıza da Hanif dedi. Biz protestant Müslümanlarız. Ötekilere (Şii-Sünni vb.) yani Ortodoks ve Katolik Müslümanlara karşıyız... Onlar sonradan çıkan mezhebler ama bizimki en eski din, en güzel din idi.

Onu İbrahim kurdu! Allah'a ısmarladı, sipariş verdi. Şu namaz olsun, şu oruç, şurası hac olsun, şu (İsmail, adak=Zekat olsun). Bu dine giren de “La ilahe illallah” desin. İşte Allah'a sanki bunları dikte ettirmişti. Allah'ımız İbrahim'e "Pekiyi yegane dostum. Hatırın kırılmasın diye, tanımladığın namazı, orucu, şu inşa ettiğin kabeyi vb. ibadet sayıyorum, kabul ediyorum".

ALLAH İBRAHİM'İ DOST EDİNMİŞTİR ve oğullarının soyundan gelenleri dost edinmemiştir. İbrahim'in ÜVEY OĞLU olan BİZ HANİF İBRAHİM MİLLETİNİ Allah kutsamıştır.

Siz Beni İsrail ve Beni İsmail'den de üstünsünüz. Onlar elbisesizdi: "Kral çıplaktı", fakat sizin ELBİSENİZ var. Şu yaşadığınız duygular yeni dönüşümün DOĞRU heyecan ve coşkusunun ve şu gerçek itikadınızın adı nedir biliyor musunuz? Şu yaşadıklarınızın adını biliyor musunuz?

Adı: TAKVA Elbisesi... Bu kelime mealen tefsiren açıklanamazdı. Takva açıklanamaz, takva YAŞANIR. Takva yaşayana ZAHİD derler... Takva anlatılamaz. YAŞANIR... "Hah işte buymuş!" denir. Sizler Zahidsiniz (Hanifiliği yaşayanlar), sizler Zakirsiniz (Allah'ı böyle üstüste sürekli hamd ve bilim ile zikredenler). Allah'ı günde en az beş kez zikredenler. (Namaz üçtür karıştırmayalım. Bu Allah'ın ZİKRİDİR). Artık kralın çıplak olduğunu (elbiseli olarak bizler) gösterebiliyoruz.

Ata dini yanlıştı. Budizm gibiydi, biz Müslümanlar da budist gibiydik. Bizim bir tek ata dinimiz var: İBRAHİM... Başka hiç bir atamız yok... Annem-Babam Allah'a kurban, İbrahim'e köle olsun. Benim atalarım yok artık ATAM var... Milletimin atası İbrahim... Milliyetimin atası da Atatürk'tür (Nedense Osmanlı diyemiyorum. Farslaşmış Selçuklu da diyemiyorum. Karahanlı diyebiliyorum belki). En iyisi milliyetimin Atası için ATATÜRK demeliyim. (Bu BENCE'dir. yani inanmak zorunda değiliz. Özel fikrimdir).

Atatürk'ü ALLAH ahlakı olan LAİKLİĞİ nedeniyle Allah Laik olduğu için, kulu ile arasına hoca papaz sokmadığı için çok seviyorum. Cuma'yı tatil yapmadığı için çok seviyorum. Bir de benim yerime CİHAD yaptığı ve bu vatanı kurtardığı için çok seviyorum. İçki içerdi ama... Ben de arada bir içiyorum. İçtim diye şimdi HANİFLİK, misyon, gelecek tüh-kaka mı oldu? Bence Atatürk'ü ve Laikliği sevmemizde hiç bir sakınca yok. Vatanın kurtarıcısı şu Atatürk komutasındaki Karabekirler, Çakmaklar vb... Neden nefret ediyorlar benim atamdan? İngiliz donanmasını İstanbul'a getiren ebayezidlere inat... Vatanı kurtaran Atatürk'tür.


"Bilim" Yukarı

Kozmolojik sabit=Einstein'ın, Fred Hoyle ve Narlincar'a olan ESKİ KIYAĞI yani kozmolojik sabit ile Hubble genişleme sabitini öldürmeye çalışan bir ideoloji grubu. Bilimin ideolojisi olamaz, teorik ve deneyseldir. Toplumda ne kadar birey varsa o kadar ideoloji vardır. Ne kadar Müslüman varsa o kadar Müslümanlak vardır. Bu sonuncusu için Allah bize "HANİFLİK" yuvasını önermiştir. Standart ve toplum dini olsun diye.

Relativite bilimin temelidir. Heisenberg belirsizlik ilkesi bilme relatiftir. Toplum sosyal boyuttur, pozitif bilim değildir, toplum metriktir tekil ve nefsiyle davranır ama bilim metrik değil SİMETRİK'ditr (Parametreyi simetri ortadan kaldırdığı için). Birleşik alanlar teoremi SİMETRİKTİR. Tüm parcacıklar (bozonlar vb.) hep relativistiktir yani tüm formüller Abnormal/anomal denen paranormal değerlerdir. Soyuttur. Kök içinde eksi dört gibi imajinerdir.

Bilim rasyonel değil, doğrudan RESMİ BİLİM adıyla fundementalist, radikal ve çok tutucudur. Teorik fizik dışında tam bir bağnazlık gidiyor. Kiliseye karşı hassastır. O işkencelere dönmemek için rasyonalisttir. Papazların engizisyonuna dönmemek için çok hassastırlar. Papa asla bir gün Hawking'i aforoz etmeyecektir. Kaldı ki Hawking onu aforoz etti bilirsiniz. Ve papa özür diledi kilise adına...

OMNİJECTVE... Evrenin iki yüzü vardır diye... Obje/Sübje... Rasyonalizm Sübjektif herşeyi inkar ediyor. Natura'nın devre dışı kalması çok olağan . Adam -45 derecede çıplak oturuyor nezle bile olmuyor. Aynı adam eliyle ameliyat yapıyor ve aynı adama çivi, batmıyor, akrep sokmuyor. Rasyonaliste soruyorsunuz: "Olmaz öyle şey, bu şarlatanlık". Değil işte filmi, video filmi beş ayrı videodan kare kare... "Hayır bu foto montaj". "Daha montaja falan girmedik, sıcağı sıcağına kameradan çıkarttık”... "Daha önce bir film koymuşlardır". "Nasıl olur orada tarih, saat ve bir kenarda sigara içerken siz varsınız. "Efendim ısrar etmeyin, böyle şeyler olmaz. Burası illüzyonist çadırı mı, bilim platformu mu?"

İşte rasyonalizmin fiyaskosu. Başka silahları da yoktur... "Montaj bu, gözboyama, şarlatanlık". Çünkü PARANORMAL... Bu kelimeden nefret eder rasyonalistler paranormal yoktur derler. Canlı yayında Uğur Dündar'ın elinde akrepler cirit atıyor, sokmuyor... "Olmaz efendim” diyen bir salak bilim adamı orada. Uğur Dündar diyor ki, "Benim dışımda herşeyi sokuyor ama bir halka ile çizilen yerde bana dokunmuyor. Bilim adamının yanıtı şu: “Yapmayın Uğur bey, şu şarlatanlara inanmayın, siz de mi?". Uğur Dündar bir bakış bakıyor ki, ama ötesi yüzüne tükürsen "Allah'a şükür" diyor. Çünkü rasyonalist yani YOBAZ. Mecburen tükürdüğünü yalayamıyor, gurur meselesi yapmış onu. Şarlatanlık rasyonalistlerde, çünkü bilimde hatta basit matematikte bile irrasyonel sayılar vardır.

Kur'an da iki gerçek vardır. Üstünde de bu ikisinin yokolmasından doğan TEK GERÇEK vardır. Ona HAKK(ikat) denir. Deneyelim: İki foton çarpıştırılır, biri madde diğeri antimadde olan iki parçacık türer.

1. İzotropik spinleri TERSTİR= Çok tuhaf
2. Biri antinötrino, diğeri nötrino bırakır (Neden çapraz çok tuhaf?)
3. Yükleri terstir (p+ yerine p- çok tuhaf)
4. Ve tuhaflar tuhafı, biri zamanda ileri diğeri (antisi) geri gitmektedir

Şimdi bu sonuncuya bakarsak iki gerçek var:

a) Zamanda ileri gitmek
b) Zamanda geri gitmek

İkimiz de randevu verelim, "YARIN" buluşalım diye... Bugün Pazartesi yarın Salı. Kararlaştırılan yere gidiyorum gelen giden yok. Antimiz de zaman tersindiği için bugün pazartesi yarın PAZAR olduğundan o yere gidiyor bekliyor gelen giden yok... Bu iki gerçektir. Biri objektif (Bizim gördüğümüz), diğeri sübjektif (Anti-bizim gördüğümüz).


"Kıyamet Alametleri - Zaman Gezmenleri - UFO’lar" Yukarı

Sovyetleri yıktı minik bir uçak. Musa'nın arkasındaki firavunun kıyıya vuran bozulmamış cesedi bu da ortanca alametlerin ilklerinden. Bilişim-iletişim patlaması (Hyper-Script). Bilgisayar/Telefonların cebe girmesi seyyar (Mobil) ve wireless olması (Bunu Tesla buldu). Bunlar ortanca alametler, küçük alametlerin tamamı çıkmıştı. 300 yıl sonra da BÜYÜK ALAMETLER... İsa 64 yaşına gelene kadar, Deccal, Yecüc-Mecüc'ün ve Şeytanın öldürülmesi gerçekleşecektir (Daha önce Hristiyan ve Yahudilerin canına okuyor).

Zaman gezmenlerinin sayısını Kur’an veriyor: Onlar üç kişilerdi dördüncüleri köpekleri (Hybrid), onlar beş kişilerdir altıncısı köpekleri=Hybrid, onlar 7 kişilerdir sekizincisi köpekleri... Tek sayılar bizimkiler, çift (2, 4, 6, 8) karşı taraf. Onların Hybridleri de yok. Hybridlere ailen demek doğru değil ben onlara acıyor, ağlıyorum. Onlar ELMUT... Elma/armut. Benim Ha/vet gibi onlara çok üzülüyorum.

Danseden Kraliçeyi de "Hybrid" diye adlandırdılar. Öyle güzellik Hybrid olur mu? Yüzü “Cyborg”dur dediler, topuğunda pil var dediler ama doğurdu. Şaşırdılar... Hybrid kısır dişidir doğuramaz. Katır doğuramaz, kısır dişidir. İşçi arı ve işçi karıncalar da hybriddir, kısır dişidir. O halde Ashabı Kehf'in köpeklerinin KISIR DİŞİ olduğunu da anlamış oluyoruz.

Roswell’de sadece ZAMANDA GERİYE GİTMESİNİ TAMAMLAYAMAYAN BİR HYBRİD BULDULAR. Zamanda geriye gitme sonuçlandı mı, artık ortada UFO (Tarık) da kalmaz. O da zamanda geriye gitmiştir ve parçaları (mesela toprak altında ham maden olmuştur). Roswell "TAMAMLANMAMIŞ" ve zaman kazasına uğramış bir deney yaratığı ve UFO'sudur. Zamanda ileri yolculuk yapıldığında bilgi kaybolmaz, geri gittiğinde bilgi (Hafıza) silinmeye başlar.

ZİG=Zamanda ileri gezmenlik, ZAG=Zamanda Arkaya Gezmenlik. Bir tek UFO zamanda ileri ya da geri giderken, o bir tek olayı kuşaklar boyu izleyenler ÇOK SAYIDA olay oldu sanırlar. Hatta iki ayrı zamanda iki ufo gördüğünü söyleyen biri aslında TEK BİR UFO'yu mesela üç yıl arayla görmüştür. UFO zamanda yolculuk yaptığından 33, 34, 35, 36, .....40 yaşlarındaki kişiye 7 kez görünmüştür. Ama o saniyede geçerken, zamanı katederken 7 ayrı zaman diliminde farkedilmiştir.

Relativite şudur: "Evrende BİR TEK olay, ayrı zamanlarda ayrı ayrıymış gibi görünür. Güneş söner. Oradaki kişi anında farkeder, Dünya 8 dakika sonra. Şu yıldız 4,3 yıl sonra, şu arkadaki yıldız 1400 yıl sonra Güneş’in söndüğünü sanırlar. Oysa GÜNEŞ BİR KEREDE HAYATI KAYDI SÖNDÜ. Ortada Güneş falan yok... Işığı sürüyor sadece. UFO'lar da böyle anında gittiler ama ışıkları yıllar içinde tek tek dağıldı.

Geri Dön     Yukarı