053 - 31 Ocak 2002 Perşembe

Selam ve selam sevgideğer hanifcandaşlar,


"Kur’an Tefsiri" Yukarı

Kur'an tefsiri çalışmalarım BAŞLAMIŞTIR. 64 sayfayı (Matbu fasikül) BİR haftada yazabildiğimi gördüm. Aslında çok daha hızlı yazarım ama, bu elimdeki Kur'an. ŞAKASI YOK. Çok dikkatli tefsir etmeliyim. Onun için 64 sayfa dedim.

Ben ilk cildimi 8 günde yazdım 350 sayfaydı ama bu Kur'an ve 7 anlamı var. Önce birinci anlamları ve ikincileri bir arada vereceğiz inşaallah. Kur'an bitince de ikinci tur yani ÜÇÜNCÜ anlamlar devreye girecek. O bitecek en zorlaşan anlamlar yani dördüncüsü... Böylece ALLAH'ın izin verdiği yere kadar Kur'an ilk ve tek olarak birkaç yüzyılın bilgisini de içererek tüm anormalleri "Normalize" ederek ortaya konacaktır.

Zip-Zap Kur'an’ıdır. İşte bunu yapacağız Allah İnşa ederse. İnsanlık böylesini hiç görmedi. DİGİTAL bir Kur'an. İkili sistemde, içinde doğal 7 nota olan ve yukarıdan aşağıya yazıldığında CİNLERİN de mealini kapsayan bir KUR'AN (bu da 8. anlamı oluyor ona göre). Tüm teknik açıklamaların yer aldığı bir Kur'an ve ayrıca İngilizce. Size yemin ediyorum, Allah üzerine yemin ediyorum. Batı aleminin en kalbindeki batılı olarak söylüyorum. HIRİSTİYANLAR MÜSLÜMAN OLMAYA AÇLAR! Onlara doğru Kur'an verilirse AKIN AKIN Müslüman olacaklardır. Allah üzerine yemin ediyorum ki, eğer adam gibi Kur'an tefsiri yapılsaydı batı alemi deli gibi Müslüman olurdu.

İlim denen aklın iknası var ya onun adı "Ya eyyühelleziyne amenu, amenu bsillah". İKİ KEZ İMAN=İLİMDİR. Batılı genç HAZIR, adam gibi KUR'AN istiyorlar. Herşeyi madem batıdan alıyoruz, onlar Müslüman olsun ki belki BİZİMKİLER de onların Müslümanlığını alır.

Sevgideğerler, bu Kur'an insanlık tarihinde İLK ve TEK olacaktır. Eşi benzeri olmayacaktır. Buna kalben inanıyorum ve GELECEK de buna inanıyor. Bu mealle ilgili MİLLENİUM sipariş edildi ve bekleniyor. Bunun için bu satırlar yazıldı. Siz ve gelecek AYNI ANDA OKUYORSUNUZ. Bildiğimi bilseydiniz, sırtınız ürperirdi. AYNI ANDA BİRLİKTE OKUYORSUNUZ!!!!! Yazdığım için TARİH etkileniyor ve AYNI ANDA beraber okuyorsunuz.

Görüyorum, Mehdi Resul okuyor, ona tabi olan İnsan İsa da okuyor. İkisinin okutmanı üçüncü majisyen (Maitrea=Hızır Dede) o da okuyor ve aynı anda oluyor bunlar. Açık söylüyorum, sizden sonra değil, sizinle beraber ilk olarak AYNI ANDA bu satırlar okunuyor. Çünkü yazılanlar TARİHİ değiştiriyor.

Bizi yobazlaştırdılar, mahvettiler. İslam'dan ikrah ettirdiler. Bu İSLAM dininin hakkı mı? Benim mübarek dinim buna mı layıktı? Allah canımı alsaydı da bugünleri görmeseydim...

Benim dinim ne güzeldi... Allah kutsadı. İnsanların şereflisi efendim o kitabı bize armağan etti. Çocuklarını diri diri gömen karacahil Araplar 30 yılda çağdaşlarını aşarak dünyayı şaşırttılar. Sonra SAAT durdu. İslamiyet bir gıdım ilerlemedi. En geri en aşağılanmış, zillet dini haline getirildi. Getiren kim? KENDİMİZ yani biz Müslümanlar...

Casus Lawrance mi yaptı bu kadar işi? Bir tek adam? 75 milyon Arap mı kendini yıktı? Araplar iğfal olunmaya en yatkın millettir, çarçabuk da iğfal oldular ve en komiği kendi kendilerini iğfal ettiler. İyi ki Arap değilim! Ne mutlu ARAP olmayana!

Ayeti hatırlatayım:

"Araplar (tüm milletler içinde anlamında) EN KAFİR VE MÜNAFIK MİLLETTİR RESULE İNDİRİLEN KUR'AN'I EN AZ ANLAYAN (kendi öz dilini bilmeyen anlamında) EN MAHDUT BİLEN TEK MİLLETTİR. Bu ayettir...

SADECE ARAPLAR, KAFİRDİR, MÜNAFIKTIR, ARAPÇA KUR'AN'I ANLAMAYAN TEK MİLLETTİR, KUR'AN'I ANLAYAMAZLAR (Liyakatları yoktur)

"El Arabü eşşeddide Küfren ve Nifaken". Şimdi dikkat, bire bir yazıyorum:

EL ARABİ=TÜM ARAPLAR (Soru bedeviler nerede? Bedevi Arapçada Badiye'dir. Badiye değil, EL ARABİ=TÜM ARAPLAR diyor. Bedeviler demiyor) El Şedid=Şiddet demek, yalın hali ŞİDDETLİ, “comparetive” hali DAHA ŞİDDETLİ ve “superlative” hali EN EN ŞİDDETLİ. Bunun Arapçası da (superlative olarak) ElŞedidde.

Şimdi konuyu topyalım... TÜM ARAPLAR EN ŞİDDETLİDİRLER (daha şiddetlisi yoktur). Ne de şiddetlidirler? Yanıt ayette: KÜFREN=Kafirlikte ve Nifaken =MÜNAFIKLIKTA.

Yeniden toplayalım: Tüm Araplar kafirlikte ve münafıklıkta en şiddetli en ileri gitmiş (şampiyon millet!). Ve şimdi bir Kur'an nasıl mealen bozulur görelim:

"Bedeviler inkâr ve münafıklık bakımından daha beterdirler" ayeti böyle yazıyorlar.

Burada benim MOTA MOT verdiğim GERÇEK KUR'AN'DAN BİR TEK MİNİK BİR ŞEY GÖSTEREBİLİR MİSİNİZ? Ne demek bedeviler? Ne demek "inkâr ve münafıklık bakımından daha beterdirler"? İnkar değil KAFİR diyor. Kafirden arta kalan bir kaç tanesine MÜNAFIK diyor (Münafıklar kafirlerden daha aşağıdaki bir cehennemde ebedi kalacaklardır).

Ve gelelim diğer devamına: Allah'ın Resulüne indirdiğini (Kur'an indirildi, başka HİÇBİR ŞEY İNDİRİLMEDİ. İNDİRİLEN KUR'AN DA ARAPÇADIR)... Ve orada bir kelime daha var: “Hudude”. Kelime şu: Yalın hali: Mahdut (çok sınırlı), comperative (kıyas) hali DAHA DA SINIRLI/ Çok daha az ve superlative hali: EN AZ MİNİMUM, ÇOK KISITLI, EN DÜŞÜK LİMİT=HUDUDE. “ve ecderu ella yalemu”= Malum'dan, bilmekten, Yalemu HİÇ Mİ HİÇ BİLMEZLER DEMEK... HİÇ BİR ŞEY BİLMEZLER DEMEK! ARAPÇAYI BİLMEZLER DEMEK! ARAPLAR ARAPÇAYI BİLMİYORLAR DEMEK!

ARAPÇAYI EN AZ EN SINIRLI BİLEN NE GARİPTİR Kİ YİNE ARAPLAR! İşte Kur'an bunu yazıyor. Gel de bu PARANORMALE de şaşmayın. Arap Arapçayı en az biliyor. Hiç derecesinde en mahdud, en sınırlı, en kısıtlı biliyor. “Ma”=Olumsuzluk eki ve tüm Arapları katıyor (Hepsi içinde! Geçmiştekiler ve gelecektekiler bile). ENZEL=İndirmek, nüzul. Enzelallahü=ALLAH'IN İNDİRDİĞİNİ... Kime indirdiğini? ALA=Üzerine Rasulih=Resulü üzerine indirdiği Kur'an'ı... En az bilenler Araplardır. En kafir onlar, en münafık onlar, en az Kur'an anlayan cahiller de onlar.

Kim bana diyebilir ki: “HANS kendine göre bir Kur'an mı yazıyorsun! Bunları uyduruyorsun!” Bunu kim bana diyebilir? Kim diyebilir ki "Okudum BEDEVİ DİYORDU, ARAP DEMİYORDU”. Kim bunu bana diyebilir?

Zavallı çöl bedevileri (yörükler) ne yapabilirdi? Arap tarihinde ve saltanatta etkileri SIFIRDIR. Halen çöllerde yaşıyorlar. Oy bile vermiyorlar. Bu bedeviler birer zavallıdır ve etkisizdir. Araplar Allah'ın kendilerini "Kafir ve münafık" diye yerin dibine sokmasını örtmek için günah keçisi olarak "Bedevileri" seçtiler. Böylece meallerde ARAP kelimesi kaldırıldı yerine BEDEVİ dendi. Oysa ALLAH açıkça ARAPLAR diyor.

Bir Surede de RUMLAR diyor. Şimdi Rumlar diyebilir mi ki, "Bu suredeki rumlar BEDEVİ olan Rumlardır, bizimle ilgisi yoktur!". Arap, Rum, Slav, Türk vb. bunlar bütünleşik bir tek MİLLETTİR. Bunun bedevisine niye saldırıyorlar ki? Türkiye'de bedeviler (Türkmen göçerler, yörükler) Toroslar’ın eteğinde ve Ege bölgesinde "Atlı arabalarla" göç ederek yaşıyorlar hem de binlerce yıldır. Oba kuruyor, konaklıyorlar. Yerleşik olmadıklarından mesela Osmanlı sarayına ve saltanatına katkıları SIFIRDIR. Diyelim ki Kur'an Türkçe indirildi ve Türklerin küfür ve nifakta en şiddetli millet olduğu söylendi... Elbetteki Osmanlı suçu "Toros yaylak ve kışlaklarında konaklayan yörüklere” atacaktı. "Bunlar çingenedir, bunlar bedevidir falan diyecekti". Bundan hiç şüpheniz olmasın...

Kur'an ARKADAŞIMIZDIR ve CANLIDIR. Arkadaşımız o rahmetlimize, bir ses, bir koku, bir mesaj, bir serinlik, bir güzellik bir renk, bir RESİM götürüyor ve Rahmetli (Eğer Kur'an'ı arkadaş edinmemişse, yalnızdır) Kur'an ona IŞIK olarak gidiyor. Zifiri karanlık kabir aydınlanıyor. Kur'an o kişinin suretinde (Fatiha’yı okuyan mesela) gülümsüyor. Bu onların en çok istediği TAD, lezzet. Keşke Rahmetli BİZLER GİBİ KUR'AN'I ARKADAŞ EDİNSEYDİ! Hep nur yağacaktı kabrine ve en çok sevdiği KİŞİ kılığındaki Kur'an ile sohbet edeceklerdi Kıyamet’e kadar.

Bir daha söylüyorum ve yalvarıyorum. Kur'an'a KİTAP gözüyle bakmayın. ARKADAŞ gözüyle bakınız. Yalvarıyorum onu her yerde VE TEFEKKÜR ETMEK ÜZERE okuyunuz (Bunun adı Hamd ve Zikirdir). Her zamanda okuyunuz. Yanüstü, sırtüstü, yüzüstü ya da rahatınıza gelen biçimde nasıl olursa olsun, isterseniz amuda kalkın AMA KUR'AN'I OKUYUN.

Hanif meal oluşturacağız Allah İnşa... Artık Milenium başlatılmıştır. Biz başlatmadık. Mesela Hızır sorumlu, onun tabi olduğu Rabb’im başlattı. Ben emir kuluyum. BAŞLATILMIŞ olana katılımcıyım. BEN BAŞLATMADIM. Ben başlatılmış olan üzerinde konuşuyorum sadece... ALLAH başlattı. Benim suçum yok! Ben Allah'ın basit bir kuluyum. Allah'ın başlattığını görmezlikten gelemezdim. Millenium/Miladium bunun için ilan edildi. Ben ilan etmedim, ben uydurmadım, benim zannım, halüsinasyonum falan değil bunlar. Milat başladı.

Yazdığım her satır (geleceğe yön verecek her satır) çok anormal değil! Jules Verne bize yığınla ROMAN yazmadı mı? Natilus, Aya Seyahat... Bu romanlar "Geleceği biçimlendirmedi mi?". İlk denizaltı böyle yapıldı, Ay'a giden Apollo aracı, Apollo aracını kaldıran Satürn roketi ile Jules Verne'ninki arasında sadece 75 cm oynuyor. İki roket de birbirinin aynısı. Benimki de böyle bir şey işte...


"Hanif İslam - Hanif Gelecek" Yukarı

Maalesef Kur'an öğretisi ve akaidi ARABİYATÇILIK ve ARAPÇILIK üzerine KURULUDUR. Haniflik öncesi TÜMÜMÜZ ARAPÇIYDIK, Arabesk (Arabist) idik. Şimdi Hanif'iz ve artık Arapçı değil, Milleti İbrahimciyiz. Milliyetçiyiz ama o faşist milliyetçilik değil bu. Bu bambaşka bir şey. Bunu anlatmak yerine doğrudan yaşarsınız. O yaşadıklarınızın adı HANİFLİKTİR. Dünyanın en eski dinlerinden biri (tüm dinler Müslümanlıktır, zamanla bozulurlar). Ve ne mutlu bana Arap değilim ve ne mutlu bana Milleti İbrahim içinden BİR TÜRK'üm! Dedem Korkut (Hızır) Yesevi ve öğrencileri gibi.

Ben Türk olmakla çok gururluyum. Ne mutlu bizlere ve sizler şu bir avuç insan, işaretli Rabbin askerleri, elinde KARA SANCAK tutanlar. Bu sancak asla ve asla KAZANANA kadar BAŞKA RENK OLMAYACAKTIR. KAPKARA OLACAKTIR. Ta ki Süfyanizm bitirilene kadar. Bu sancağa hiç bir renk vermeyin. Bu sancak KAPKARA KALACAKTIR. Adler'in YAŞANMAMIŞ TARİHİ, KEHF açılacak. Mağarada uyuyan Adler'ler oradan çıkacak... Bir kaç saatlik bir zaman boşluğuna (mağara) düştüğünü sanacak, üç asır geçtiğini görecek. O Kehf'in aynı zamanda ANA RAHMİ olduğunu görecek... Danseden Kraliçe'nin BELDEN YUKARI bir RAHMİNDE, o Kehf'ten Adler yeniden doğacak. Mighty denecek ona. Cave=Kehf demişler (Türkçesi de yakın=Kovuk, aslı kofuk, kof=mağaradan gelmedir), Mighty'ye de Mehdi demişler, dilleri dönmemiş Arapların herhalde. Ve Yaşanmamış bir tarih 350 yıl öteye TEHİR ediliyor. Mağarada 8 saat kaldık ama o 360 yıl tutuyor... Bir gün= 3 X 8 = 24 saat, yani yaklaşık BİN yıl. Allah'ın bir günü sizin saydıklarınızla BİN YILDIR (Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'da dördünde birden şu an yazılı bu ayet, aynıca BRAHMA dininde de aynen vardır).

Bizler ise geçmişteki Üç majisyen ile gelecekteki üçlü arasında birer köprüyüz. Eskiden bir İsa vardı... Resul idi. Gelecekte dönecek ama artık Resul olmayan RESUL. Eskiden bir Adler vardı ama eskiden mehdi olmayan gelecekte Mehdi olacak olan Mehdi Resul. Messiah, Mehdi ve üçüncüsü Maitrea... O da Hızır. Geçmişte yer aldılar, gelecekte de yer alacaklar. Bunlarla aynı kaderi paylaşan bir üçlü grup daha var:

1. Üç majisyen
2. Zülkarneyn'ler (gelecekten geçmişe geçenler)
3. Ashabı Kehf ve Rakim (geleceğe geçenler)

Geçmişten geleceğe gitmek KEHF işi. 8 saat uyursunuz kalkarsınız ki 333 yıl geçmiş. Bu kolay. Adler de böyle, İsa'da böyle ama Zülkarneyn olmaz inanılmaz zor. Gelecekten geçmişe geçiyorsunuz. İşte bu akıl almaz, inanılmaz bir olay. Kendinizi ışık hızına kaptırın "İKİZİNİZ"in geleceğine geçersiniz... Yani yaşıtınız olan ikizin sizden 300 yıl daha yaşlı olduğunu görürsünüz.

Ama şu PARANORMALDİR. Torun geçmişteki dedesiyle buluşuyor. Bu buluşmanın önemini vurgulayalım:Torun (ki doğmamış henüz) dedesiyle (ki çoktan ölmüş) DİPDİRİ! ve AYNI ANDA BULUŞUYORLAR. İşte tuhaf olan bu. Paranormal olan bu. Zülkarneyn olmak, Kehf'ten daha zor. Adler geçmişin insanıdır ve geleceğe 333 yıllık bir sıçrama yapmıştır. İsa da geçmişin insanıdır geçmişten geleceğe 2 günlük (2000 yıllık) sıçrama yapmıştır ama Zülkarneyn'ler GELECEKTEN geçmişe sıçrama yapmışlar.

Birini tanıyorsunuz: Kur'an'da bildirilen Zülkarneyn bu (Yecüc-Mecüc bağlamında). Ne var ki, Zülkarneyn’ler bir TEK değildir. İlki bildiğiniz. İkincisi ÜÇLÜ Zülkarneyn’ler, diğeri BEŞLİ Zülkarneyn’ler ve bir diğeri YEDİLİ Zülkarneyn’ler ve Kehf (Mağara) ehlini de biliyorsunuz. “7 Uyurlar” diyorsunuz ama “BEŞ Uyurlar” da var, “ÜÇ Uyurlar” da var, “BİR TEK Uyur” da var. Tıpkı Zülkarneyn’ler gibi 1-3-5-7...

Kehf de öyle. Kur’an’da bildirilen Kehf 7 tane olanı... Ya beşliler, üçlü kehfler ve BİR TEK KEHF. Bunlar neden Kur'an'da belirtilmiyor?

Kehf 22: "Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi." diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkıda bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma.


"Kişisel Bilgiler" Yukarı

Şuna çok ama çok dikkat edin... Ayet şöyle: "ALLAH'A ÖDÜNÇ VERİNİZ!", "ALLAH'A BORÇ VERİNİZ". Al bir paranormal daha. Zaten Malikül Mülk, herşeyin sahibi ALLAH'IMIZ değil mi? O evsahibi, malsahibi ve biz KİRACI ve rızkımızı veren ALLAH'ımızın veridği rızktan HAYIR (Zekat, fitre, sadaka vb.) yaparak ALLAH'a ÖDÜNÇ BORÇ veriyoruz. Bu ayet tuhafınıza gidiyor mu?

Gelmiş geçmiş şimdiki ve gelecekteki tüm eserlerimi karşılıksız bağışlıyorum (bir tek kuruşçuk almaksızın). Şu anda gerçek “soğuk fusion”u da "Ev -mutfak aleti olabilecek biçimde" piyasaya da vererek başardım. Bu alet Balıkesir Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğünce test edilmektedir. Soğuk fuzyon ile termosifon yaptım. Hiçbir elektrik kaçağı olmadan ve insanı çarpmadan suyu ısıtıyor, hem de ne kadar daldırırsanız o kadarı ısınıyor suyun hepsi değil. Balıkesir'e yolu düşenlere bu aleti (soğuk fusion) gösterebilirim. Aklınızı oynatmazsanız iyidir. Çünkü elektrodu ne kadar daldırırsanız o kadarı ısınıyor, öteki katman buz gibi. Buyrun Hans Aiberg kuralları bile altüst ediyor. Su çaydanlıktaki gibi kaynamıyor, hoplamıyor, sadece ısınıyor ve yıkanılıyor. Elektrik kaçağı yok elinizi daldırabilirsiniz (mesela kovaya), elektrod sıcak değil, tutabilirsiniz.

Tesla havaya hükmediyordu. Kilometre öteden kablosuz fenerleri-ışıkları yakıyordu. Ben ise suya hükmediyorum. Su konversiyon olmadan kesin olarak SOĞUK ve SICAK İKİYE AYRILIYOR, birbirine de karışmıyor. İki su içiçe, elektrodu daldırdığım mesafe sıcak, altında kalan bölüm soğuk. Bu iki denizin karışmamasıyla aynı değil mi?


"Allah" Yukarı

Allah hem çok büyük hem de esiri bile kuşattığından, Esfeli Sağfilinin altını da kuşattığından EN KÜÇÜKtür. Allah mütevazidir. Eneiyyeti yoktur. "Bizler" der, BEN demez. Allah büyüktür ama öyle büyüktür ki her küçük ile birliktedir. En küçük ebat ve en büyük ebat ikisi de Allah'a aittir. Ebat da ebat değildir zaten, sayılar Allah'ı yaratmadı. Allah sayıları yarattı. 1, 2, 3, 4, dedi biz de aldık ondan BİLİM çıkardık.

Geri Dön     Yukarı