160 - 31 Temmuz 2003 Perşembe

Selam ve selam buluşturana ve buluşanlara... Hanifcandaşlara, İbrahim dinini protest İslam kılanlara...


“Hz. Hızır - Deccal” Yukarı

Armageddon Savaşları İLERİDE (Kıyamet alametlerinin birer birer kesin ortaya çıkması sırasında) oluşacaktır.

Zaman içinde barometre gibi ileri geri gidebilmektedir Hızır! Zamanda Zig-Zag çizmektedir. Yani Arş'ın Zeğ-Zağ kesitini kullanabilmektedir. Bu kesit Arş'ın 7 katmanının alemlere (Hiper Uzay vb.) bakan TABANIDIR. Orada bulunan dev “matrix”in (Vefk Kübü) adı Levh-i Mahfuzdur. Hızır sadece bizim evrenle ilgili (ışıyan) bölümlere yani zaman bloklarına girmektedir. Oradan girince-örneğin-beşikte öldürdüğü çağdaki ya da Musa ile buluştuğu ÇAĞA direkt düşmektedir.

İşte orası uzay-zaman kapısı (Corn Hole) tüneli görevi yapmaktadır. (11 boyutlu membranın damar/arter gibi yuvarlandığı kuantum evren tüneli) Oradan Hızır DİREKT/dolaysız olarak girmektedir. Yani Levhi Mahfuz'daki bir AYDINLANAN kapıdan içeri girerek, onun SONUÇ ucundan o zamana çıkmaktadır. Buna uzay-zaman yürüyümü diyoruz. Levhi Mahfuz'daki tek TANIK RESUL'dür o... Levh-i Mafuz'a girdiğiniz anda (Bunu Hızır’dan başkası bugüne kadar asla yapamadı (Cebrail bile orayı hiç görmedi) otomatik olarak Levh-i Mahfuz Nefhi Sur (Corn Hole)'a üfler. Oradan dünyadaki seçilmiş uzay-zamanın "SONUÇ ucuna" çıkarsınız. Bu hem zamanda ileri (Zig) hem de zamanda geri (Zag) olarak yapılabilmektedir.

Şimdi Hızır'ın "SON" anına bakalım: Adı Armegeddon Savaşı: Armagedon da deniyor. Bu savaşın özü şudur: Numara sırasıyla:

1. Evrenin sıcaklığı sıfır Kelvin dereceye en yakın olacak biçimde GENİŞLEMEye ulaşmıştır. Bu evrenimizin karakteristik ikizi (Negatif evren) de aynı anda ve aynı süreç ile genişlemektedir.
2. İki evren balonu birbirine bir TEĞET noktada, yani tek bir KAPIDA değerler. Bunun da anlamı "İçerikleri" birbirine karışır. Bu da evren tarihinde ilk kez olmuş/olacak bir fenomen. Bir başka evren MALZEMESİ bu kapıdan transfer edilmektedir. O kapının adı Şi'ra'dır. Yani bir DİĞER BİLİNÇLİ EVREN YARATIĞI kapısı...

Oradan Şu'r denen bir varlık bizim evrene transfer olur. Şuurlu/bilinçli anlamında bir kelime... Bu yaratığın adı bütün Kur'an öncesi kutsal kitaplarda "Deggal"dir. Ve bu yaratık kendi evreninden (Negatif ikizimiz) bizim evrene (Bu pozitif ikizine) geçtiğinde kendi negatif kategorisinden getireceği malzeme ile bizim içeriğimizden "Mucize" diyebileceğimiz (Aslında istidrac) yeni BİLEŞİMLER üretebilecek. Ve onun arkasına bütün dünya takılacak.

Düşünün: Size bir CENNET yapıp sunabiliyor. Ama o Cennet’te ağaçların kimyası kendi özdeşi olan SİLİSYUM bileşikleri ve de insana çok zararlı olan NİŞADIR! Nişadır su görünümündedir. Nişadırı "Kara kana içmeye kalkan" Cehennem’e girmiş gibi olur. Bunlar VİZYON, serap vb. değil! GERÇEK bir malzeme! Hologram da değil! Gerçek oğlu gerçek malzeme...

Ama bu malzemede tersinir bir işlem vardır: Öteki negatif evren dokusu ve kimyası ile bizimkini birleştirip YEPYENİ bir şeyler (Sahte Cennet’ler gibi) yepyeni malzemeler ürettiğinizde bunların ZEHİR'den öte bir etkisi yoktur (Aslında zaknabut deniyor).

Ağaçların özsuyu ASİT, yani sebzeleri yemeye kalkmayınız! Çünkü malzeme MELEZ! O bir ELMA ama, suyu ASİT! Bir karpuz ama suyu tamamen ASİT! Yani H2O değil, nişadır vb. Ve insanlar o yaratığın peşinden gidecekler! Sahte Cennet’lerinin peşinden! Deccal'in (Geddon) askerleri Army/Armada/Walhalla-Şira kapısındaki Deccal işbirlikçisi filolar ve yeryüzündeki Siyonizmin yaşamak için sığındığı tek umut kapısı DECCAL olacaktır.

Hızır'ın görevi şurada başlayacak: Negatif ve paralel evrenleri bir çift kefe ya da kaldıraç gibi düşünün. Bunların SPİN yönü biri pozitif diğeri negatiftir. Terazinin bu kefesine basarsanız, bastığınız alçalırken (Etkiye tepki olarak) diğer polarize evren kefesi de bunun tersine yükselir. Buna exclusion (dışarlama) ilkesi deniyor. İki spin aynı yönde bulunamıyor. İşte Deccal'in kimyası budur!

Ve spinlerden birinden DECCAL girince, bunun ödentisi olarak bir çıktı gerekiyor: ÇIKTI >>> HIZIR olacak! GİRDİ İSE >>> MESİH (İkinci İsa formu). Çıktı >>> Hızır Deccal tarafından öldürülecek anlamında. Girdi >>> İsa DA Deccal'i öldürecek anlamında.

Deccal'in ordusu (Asakir el Deccal=Armageddon) dışında kalan masumlar da var elbette!

Hızır ÇIKTI (Şehitlik, mutlak ölümü) öncesinde DECCAL'den zamanda hep BİR SANİYE önde olarak, herkese "Arkamdan gelen Deccaldir. Onun göstereceği Cennet’e girmeyin, Cehennem’ine girin buz gibi sular içeceksiniz. Onun kendisi ve sunduğu nimetleri MELEZDİR, ölümcüldür. Ona sakın dokunmayın, sevgi göstermeyin, Onun kimyası sizi asit reaksiyonuyla baz yakmasıyla eritecektir." diyecektir. Ve Hızır bu görevini "SON İNSANA" kadar (Akil baliğ son insana dek) herkese iletecek ve uyaracaktır.

İşte SON insan da ortada görünmeyince Deccal'in zamanı Hızır'ın zamanına neredeyse eşitlenecektir. Birinci kez Hızır ona dokunacaktır ve elinin bir bölümü ASİT etkisiyle yok olacaktır. İkinci kez ise Deccal Hızır'ın tüm sindirim sistemini paralize edecektir. (Hızır'ın karnı yoktur) Hızır zaman içinde EN GERİ çağa kaçacaktır, yani kendi Hızır macerasının ALLAH indinde başladığı çağa (diyelim ki 7000 yıl öncesine)...

Deccal orada da Hızır'ı bulacaktır ve öldürecektir. O geçmiş bir çağdır. Yani çok önceden. O yüzden "Tüm göksel kitaplarda" DECCAL ve ARMAGEDDON savaşları yer alır.

Davut Zebur'u ve İdris (Enoh) kitabında der ki: "Şeytandan sonra insanlık ikinci olarak DECCAL ile uyarıldı". Aynı kaynaklar ve buna bağlı bizim siyerlerde de "Adem dahil, hiç bir peygamber olmasın ki, ümmetini DECCAL'e karşı uyarmamış olsun!"... Tarihte geçen yani zaman savaşlarının GERİYE doğru sıçramasıyla oluşan ARMAGEDDON savaşlarının anlamı budur.

Deccal doğru kelime değildir: Çünkü Arapça'dan G hargi ihraç edilmiştir ve çift C olarak yazılmıştır. Celde/Gelde; Cemel/Gemel örneği gibi... DECCAL değil DEGGAL'dir.

Daha önce de sorulmuştu: "Deccal Kur'an'da geçiyor mu?" diye... EVET GEÇİYOR! Şi'ra'lı diye geçiyor!

Deccal BİZİMLE TIPATIP görünebiliyor. Ama ZEHİRDEN başka bir şey değil. Bu yüzden kendisine "Kötülük Mesih"i, “Delalet Mesihi” deniyor.


“Kur’an’ın Açıklanması” Yukarı

Yüzlerce sorunun yanıtı KUR'AN'da var zaten! Benim görevim, "Yazmıyor, ayeti bulamadım, isbat et" falan tarzı itirazları, TAFSİL ile bulup Kur'an'dan açıklamak. Çünkü Kur'an çok TAFSİL (Mufassal, en ince ayrıntılarına kadar açıklayıcı)dır. Hiç bir şey=Ayrıntı Kur'an'da eksik bırakılmamıştır. Hepsi o kitapta >>> Onun ardındaki LEVHİ MAHFUZ denen ana kitapta bulunmaktadır. Külli Şey'in'den bir "Şey >>> SIFIR” bile orada açıklanmıştır. İbrahim konusunun tamamını, İdris konusunun tamamını, SADECE Kur'an’dan çıkarmıştım. Hatırlayınız. Hanif kelimesini, İdris'in uygarlığı nasıl getirdiğini ve sayesinde medeni olduğumuzu.. İbrahim ve İdris, Yahya vb ile ilgili ne kadar ayet varsa bunları sadece KUR'AN'DAN (HADİS'LERDEN DEĞİL) çıkardım ve sizlere lanse ettim. "Otlağı bitirdi ve onu bir suya çevirdi" gibi bir ayetten petrolü; petrol endüstrisini anlatandım. Ve Adiyatı ta UFO motoru olana kadar anlatandım ben! Ve benzeri NUR 35'in yapısını en az 49 MİSAL ile anlatan da bendim. Fil suresini/Ebabil'i de... Hepsini de... Kur'an'ın sizin OKU(tulmadığınız) gibi OLMADIĞINI gösteren de bendim. Musa ve Hızır'ı yıllarca 14 asır okuyup geçtiniz. Ama o TAFSİL'i detayı teferruatı KUR'andan bulan ve veren yine bendim! Sadece ve sadece KUR'AN'dan yazdığım için siz buradasınız. Ve sizlere inanılmaz incelikte ayrıntılar sunduğum için buradasınız.


“Messenger - Zero-n - One-n” Yukarı

Amin ve Allah beni şaşırtmasın! Eğer Jana denen bir sigortam olmazsa, bana bile İNANMAYIN! Montauk inanılmaz güçlü bir proje... Burada bilmem kaç milyar dolarlık TESİS kurulması önemli değil! Önemli olan bu tesisten YAYIN YAPACAK telepat yani psiko-spiker... O beni zaman zaman etkiledi (Elde etmedi, etkiledi: İntiharı düşündüm vb.). Geller denen şeytanın spikerini PARALİZE EDEN ve akıl tedavisine mahkum eden JANA bizim sigortamızdır. Jana'nın kapsama alanı Jüpiter'in İO uydusuna kadardır. Orada kurulacak bir Montauk yayını, yeniden başımıza MONTAUK projesini bela edecektir.

Dünyada 7 tane KAF dağı vardır. (Bunu şimdi anlattırmayınız) Sadece biri BİZİM dağlar ile ortaktır. Cebel dağlar kategorisinde bu sanıldığı gibi KAFKAS dağları değil; Manisa da bir MİLLİ PARK'ın ortasındaki dağdır. İşte Montauk'u engelleyen o dağdır. Ve nasıl bir rastlantıysa TÜRKİYE'dedir. (Başka bir ülkede de olabilirdi) Jana'nın tele-tensor yayınları sadece buradan olmaktadır.

Ve koca dağda, sadece bir tek CİHAZ vardır. Bu yayını yapan cihaz (Toshiba olan değil) CASİO markalı minicik bir “tensor”dan ibarettir. Bu “tensor”un adı SPİL'dir (Sipel değil) (Spiel, Zero-n'in zaman tensor sensorunun adıdır. Bizim BAĞIN ki Spil (Spiel değil) Zero-N (Zion bağı ve DAĞI) Arafat dağından önceki TENSOR dönemine ait. Tıpkı Kabe'den önce Kudüs; ondan önce de Kahire'nin KIBLE olması gibi) Zion dağından dolayı Siyonizm kavramı ortaya kondu. Siyonizmin aslı Zion, bunun da aslı Zero(sıfır) N serisi ANTİ-TARIK! (Bunlarla ilgili soru sorulmasın, sadece geleceğe MESAJ geçildi. Unutmayınız ki, TUTANAK da vermek benim görevim).

Zero-en'izmin çıkışı geçmişte değil; GELECEKTEN kaynaklandı. Zion dağına ismini veren ya da Walhalla ve Wanen'e ismini veren mekanizma aynıdır. Wanen, Zero-en'in karşıtıdır. Gelecekte dünya başkenti olan "Walhalla" devasa yapay uzay platformunun tam kripto merkezinde oluşturulan bir sistem ile "Bir YAPAY AKDELİK" yaratılarak (Yapay aknokta'nın tersi olan yapay karanoktayı Zülkarneyn Yecüc-Mecüc'e karşı yapmıştı), gelecekte de yapay aknokta yapılacaktır. Bu yapay aknokta ile NEGATİF evrenin bize EN YAKIN olduğu ER (Koordinat) olan Şİ'RA kapısına direkt bir Akdelik tüneli ile BİR ANDA çıkmak mümkün (Bu mesafe 18 dakikadır).

Walhalla'dan girdiğinizde Allahlaw olan diğer kapı çıkışındaki PLATFORM ile karşılarsınız. Deccal de oradan "OSMOS" yoluyla geçmek istemektedir. Sadece Kosmos çiftinin (Künneseyn) birbirine TEĞET olup, değme noktasındaki KARIŞIKLIK Chaos=Hunnes anaforundan yararlanmaktır Deccal'in amacı... Böylece iki kozmos teğetleşmesinden doğan Chaos (kaos) yapıtaşından OSMOS denen transfer doğmaktadır.

Geleceğin TARİHİNDE ilk kez, bir Musevi topluluğu olan kötü Zülkarneyn'ler, Zero-N (Sıfır-N) olan deney (polarize çifti olan) Tarık'ı sinsi bir organizasyon ile kaçırdılar. Geçmişe geldiler. Marxizmi, Freudismi, Einsteinizmi vb oluşturdular. Dünyayı Musevi Yobazlığı ve/veya Yahudi Faşizmi " üzerine bina ettiler. Tarih değişti.

Aynı anda 1N (Wanen) ya da Timebulance denen bir TTT(Time Trip Team) de acilen değişen tarihi olumlu anlamda değiştirmeye geldiler. Bunların geldiği yer, Manisa'da en yüksek bir yerdir. Ve Manisa tarzanı onların CANLI şahitlerinden biridir (Aslında öldü ama her bir şeyi anlattı. Elbette bir çıplak Tarzan’a kim inanırdı ki?).


“Hz. Adem Zürriyeti” Yukarı

Meryem 58: İşte bunlar, Allah'ın kendilerini nimetlendirdiği nebilerdendir: Âdem'in zürriyetinden, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in zürriyetinden, hidayet edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.

Bir başka ayette de Cennet'ten kovulaCAK olan Adem'in daha KOVULMADAN, zürriyetlerinin yani çoğalacaklarının ve yüzmilyarları bulacağının işareti var. Adem'in ZÜRRİYETİ demek "Zerrelerinden/spermlerin taşıdığı DNA tek telinin üzerindeki genlerden çoğalacakları anlamına geliyor.

Adem'den önce İNSAN'ın ASLINA bakalım: xxxyyy diye bir kombinasyon!
Bundan üç şey ayrılıyor: xx (Kadın), xy (erkek), yy (Üçüncü cins). Üçüncü cins bize EĞER Cennet'te kalsa idik NASIL ZÜRRİYETLERİMİZ olacağını bildiriyordu: Hurilerin ATASI da insandır. Ama YİNE DE anne ve babadan doğmazlar. Bir kerede ve TAMAMI erkek (Huri, Ğılman YYy) veya dişi (YYx/Huriye/Vildan/Valküri) olarak doğarlar/doğdular ve ORADALAR...

Onlara asla bir insan veya cin eli değmedi, Cennetlikler sürgün bitip, geri gittiklerinde ancak insan ELİ değecektir. Hurilerin ATASI yanlış kelime! Aslında onlar da TEK İNSANIN erkek+dişi+huri diye üçü bölünmüş hali. Üçünden biri... Havva Adem'in kızı değil ve/veya Adem Havva'nın babası değil! Hurilerin de atası Adem-havva falan değil! Üçü de sanki EŞİT/kardeş! Hurilerin Zürriyetinin "Aralarında evlilik olmadan" melekler gibi ÇOĞALARAK (Aslında bu böyle değil, yanlış örnek veriyorum) ve hepsi birbirinin kardeşi olarak arttığını düşünün.

Öte yandan NİÇİN ADEM asıl idi? Çünkü XX olan Havva; Adem'in XY'sinin Y'sini taşımıyordu! Yani Huri Zürriyeti zorunlu olarak HAVVA'dan değil ADEM'den (Kozanın kendisi) olarak varoldu. Bunun içindir ki, xx formu Y içermediğinden, Kur'an sürekli "Adem"i zürriyetinin başı olarak gösterir.

Şöyle diyebiliriz: Adem'den İLLA Kİ Y kromozomu yüzünden HURİ IRKI'nın taşıyıcılığı geçiyor. İLLA Kİ kelimesine dikkat ediniz. Şimdi Cennet'ten çıkalım ve sürgün olalım: Adem EŞ olarak HURİ'yi değil; HAVVA'yı seçiyor. Yani sürgün arkadaşını YASAK AĞAÇ belirliyor. Eğer HURİ ona bu yasak meyveyi verseydi, bu kez XY (Adem) ve YY (Huri) kovulacaklardı.

Şimdi SORUN ŞU! Eğer Ademi ayartaCAK olan HURİ erkek (YYy) olsaydı, Zürriyet diye bir şey EN BAŞTAN Kur'a'da yazılmazdı. İki erkeğin zürriyeten çocukları olması mümkün değil.

Yine sorun şu: YYx olan DİŞİ kovulsaydı ne olurdu? Yani dişi Huri(ye, vildan) Adem ile birlikte inseydi? Bir fikriniz var mı? Ve bir ipucu: ZATEN ADEM'in XY'si içinde bir HURİ(Y) GEN AÇISINDAN EN BAŞTAN KOVULMUŞ! Yani erkek dişi ve SADECE ERKEK (Adem) içinde olan Y'ye bağlı olarak, BİR DE HURİ GENİ KOVULMUŞ! Yani Adem Potansiyel olarak HURİ genini de taşıyor! Huri geni ve kendisi İKİ CİNS olarak orada görünüyor. Bir de X cinsi (Havva) toplam üçü de yeryüzüne kovulmuş! Ama İKİ cins olarak görünüyorlar. ÜÇ CİNS'i taşıyorlar, fakat iki kişiler! Buna dikkat ettiniz mi?

Şimdi bakalım neler olmuş? Adem ve Havva yeryüzünde buluştuktan sonra ÇOCUKLARI oldu: 40 çift (İkiz) Kur'an bunlardan ikisini HABİL ve KABİL'i veriyor, diğerlerini de ayetteki "Zürriyet" içinde saklıyor. 40 çift var! Bunlardan sadece Habil (Erkek) ve onun aynı batından kızkardeşi Labuda YY genini taşıyorlar. Yani Bu ikisi ÇOCUKLARI değil aslında, CENNET'ten indirilen yeni bir HURİ Adem ve Havva'sı gibi ama...

AMA, EVLENMELERİ YASAKLANIYOR!. Çapraz evlenecekler! Çünkü Huriler kardeştir! Birbiriyle evlenemezler. Ama diğer 39 ÇİFT birbiriyle evlenebilir. Huri yüzdesi bu durumda 80’de bir oranında. Fakat bu kez HALKAYI bir cinayet bozuyor! Kabil Habil'i öldürüyor. Şimdi YY kromozomunun yüzdesi DAHA da düşük oldu! Çapraz evlenme gerçekleşemediği için KARDEŞİYLE evlenerek kuralı bozuyorlar. Bu da GEN HASTALIKLARININ çıkmasına neden oluyor.

İlk bozukluklar felaket idi. Üç kollu, 7 parmaklı insanlar (Kardeş evliliğinin mutantları). İki başlı ve kolsuz insanlar. Ama bu problemler, SÜZÜLMÜŞ olarak var. Mesela tamamen ZİFT karası (Gözlerinin akı bile siyah) mutantlar. Pembe pigmentli mutantlar. Spastik türlemeleri (Mongol, Down Sendromu). Gözleri kulaklarına kadar çekik ve tenleri tamamen SAPSARI (Örnek olarak papatya sarısı). Boynuzları olan insanlar! (Evet, bazı insanların alınlarında boynuz çıkıntısı vardır.) Gözleri sapsarı ve kedimsi/yılanımsı, tüyleri tamamen beyaz, çok uzun insanlar. Cüceler (Hipofiz ile ilgisi olmadan doğan mutantlar). Bunların tümünü tek başına KABİL denen KATİL başardı! İlk aşk cinayeti, ve özkardeşiyle evlenerek! (Çaprazlardan biri huri diğeri insandı) Çaprazların evlenmeleri EMREDİLMİŞTİ!

Hud, Salih ve İdris ile bu gen yaşadı. İdris'in soyundan gelen NUH ile de tüm mutantlar yokedilecekti. İki tane HURİ doğmadı! Çünkü doğumlar sadece RAHİM yoluyla olur.

İki huri şöyle doğdu: Kaburga-omurga içindeki HURİ ve hemen "Alt katta" Adem ve Havva'nın kendi çocuğu... İşte bu ikisi dışında kalan çiftler normal doğumlardı (normal ikizlerdi) ama Habil'in ölmesiyle, bu GENETİK EVRİM bir tuhaf oldu. Mutantlar türedi. Bunların bir kısmı DOMUZ (Ata domuz) bir kısmı Şebek (Ata maymun) tipinde göründüler. Ya da bunlara Yecüc-Mecüc'ün de ataları diyebiliriz.

Tufan üç kez oldu:
1. Nuh tufanı ile MAGAMİler dışında Tüm mutantlar yokedildi.
2. DOMUZ VE MAYMUN'lar da Sed arkasına atılarak, mutantlık ikinci kez paralize edildi.

Üçüncü kafanızı karıştırmasın diye başka bir sohbete ertelensin...
Bunun dışında yerel AYIKLANMALAR da oldu. Firavun'un ZÜRRİYETİ, yani Kıptiler tamamen MİLLET dışı olarak asimile edildiler. (Üçüncü AYIKLAMA Deccal ve izdaşlarıyla ilgili). 83 kişilik gemide sadece ve sadece Nuh YY genini taşıyordu. Ve bu gen 83’de bir ZÜRRİYETTE çıkacak olan gen idi.

Nuh'un dört oğlu vardı: Ham (Zenci) Yamm(Mongol) Sam (Orta ırk, Adem gibi) ve Yafeth (Sarışın Albino ırkı). Bunlar da KESKİN mutantlar idiler ama, hiç değilse iki kollu, iki bacaklı normal insanlardı.

Mesela Yafeth (Yafes/Yabğuz/Yavuz) tamamen karanlıkta yaşayan, açık gri gözlü, tüm tüyleri bembeyaz ve uzun idi. Ham ise karanlıkta farkedilmeyip, çarpacağınız kadar siyah!

Down sendromu taşıyan MONGOL (Magami-Mecüc ile yakın) YAMM ise kısa ve yuvarlak bir cüce idi ve gözleri çekikti, boynuzları ise alnına değil; elmacık kemiklerine kaçmıştı. Bir şekilde Yamm gemiye alınmadı ve boğularak öldü. Ama MELEZ çocukları dedeleri Nuh tarafından gemiye alındı.

MONGOL >>> DOWN SENDROMUDUR. Irkdan çok 47 kromozom içerdiğindendir.
Huri cinsi de 23 x 2 değil, 45 kromozom içerir. Bunlardan 22 çifti bildiğimiz x ve y (xx,xy), 45. kromozom ise salt YY'dir. Bunun doğrulaması için tek denek elimizde JANA'dır. Gerçekten de HA/VET olarak JANA tek tek sayılmış 45 kromozomludur. Bu anormalliğin/paranormalliğin adı gelecekte Valkurje sendromu olarak anılaCAKtır. Valkuriye Sendromu, WAL (Cennet >>> Wal+Halla gibi) Kyrije (Okunuşu Küriye) de Huriye >>> DİŞİ CENNET İNSANI!

Bunları biliyorsunuz, ama hatırlatmak için yazdım. 47 kromozomlu Down serndromu bir mutant anormalliğidir ama; (üstelik içinde hiç YY yoktur) ama 45 kromozomlu UPS (up-sendromu-Walrüriye sendromu)... Bu anormal değil PARANORMAL bir sendromdur... Paranormalitesini nereden biliyoruz? Şuradan: Eksik olan kromozom kadının DOĞUM görevini yapan kromozom! Yani rahim bilindik şekilde doğuma hazırlanıyor. Ama bu tuhaf UP sendromunda rahimsel işlev yapacak olan kromozom yok! Bunun yerine YY devreye giriyor. Ve Kaburga-omurga doğumunu gerçekleştiriyor. (Tarık suresindeki paranormal UP sendromu).

Neden eksik? Bunun yanıtı da çok önemli? KÖTÜ HUY HİÇ YOK! Cennetttekiler gibi tamamen SAF, TEMİZ! Entrika bilmiyor, Huri gibi kusursuz ahlak anlayışı var. İşte Eyyub(xy)un eşi (yyx) e+YY+ub as. Eyyub zombi (yaşayan ölü) idi (Eyyub İdris'in ÖDEŞTİRMESİDİR). Allah çoktan ölmesi gereken Eyyub'un canını almadı. Huriye olan karısı onu yıllar boyu taşıdı sırtında... Kusursuz bir HURİYE ahlakı olarak, kusursuz bir Walkyrije olarak... Ve Eyyub'un SABRI övüldü Kur'an'da... Ama eşinin (YYx) kusursuz olmasını sağlayan EKSİK kromozom idi. Eyyub'un eşi övülmedi, Eyyub övüldü. Çünkü bunu size yazmıştım. Yanıtını siz biliyorsunuz!

Hurilerin KUSURSUZ ETİKLERİ olduğunu Kur'an'da bir çok ayet yazar. Vakıa, Rahman Suresi bu övgülerle doludur. Kötülük bir GEN mi acaba? Hayır! Bunun onunla ilgisi yok! Sadece şöyle bir kripto-meta mateği var: metakatik... metamatik...

Bakın size kötüden iyiye doğru bir sıralama yapayım.
1. İnsandan şeytanlar
2. Şeytan
3. Cinler
4. İnsanlar
5. Huriler (yy)

Sıra belli oldu mu? Melekler? (Onların nefsi yok, benim saydıklarımın NEFSİ var. Meleklerin nefsi olsaydı da boylarının ölçüsünü görürdüm! “Meleklerden kim BEN (nefsim) VAR derse, onu o saatte CEHENNEM ile cezalandırırız”, bu ayettir. NEFSİ yok ki, NASIL desin? Nefsi olan bunu söyleyebilir. Melekler İMTİHAN edilmiyor! Onlar Kalu Bela'da "Ben imtihan istemiyorum, korkarım" diyen RUH. Sınavdan korkuyorsan, NEFSİN olmaz, yani melek olursun!

NEFS der ki: "Ben küçük tanrıyım, sen sana ben bana, küçük dağları da ben yarattım". Bu nefsin tipik söylemidir! Daha ilk gün Kalu Bela'da su koyverdi nefsimiz! Eğer zebanilerin NEFSİ olsaydı (ki onlar da melek) CEHENNEM onların NEFSİNİ yakardı! Zebaniler cehennemden etkilenmeyen meleklerdir. Ama nefsleri yoktur! Olsaydı o dehşeti duyarlardı, isyan ederlerdi ve "Ben bir şey yapmadan beni buraya nasıl korsun Tanrım, sen nasıl adilsin?" diye feryadı figan ederlerdi. Demek ki yakılan NEFS'imiz! Zebaninin nefsi yok, Cehennem ona Cennet gibi gelir!

“ve mey yekul minhüm innı ilahüm min dunihı fe zalike neczıhi cehennem* kezalike necziz zalimın“

Meal aynen şöyle:
KALU BELA’DAKİ GİBİ BEN DE KENDİME İLAHIM (nefin ta kendisi) KENDİ KENDİMİN İLAHIYIM! BEN DE TANRICIĞIM! Bunu söyleyemezler çünkü NEFSLERİ yoktur. Onlar sadece bir şeyi BİLDİKLERİNİ sanırlar! (Zannederler) Takyon hızında olduklarından zamanları GERİ akmakta olduğundan, (Geçmişlerin toplanması ilkesine göre) bizim GELECEĞİMİZ onların geçmişidir. Biz geleceğimizi bilemeyiz ama tersinen zamanda gelecek=geçmiş ile yer değiştirdiğinden, o kimse "Geleceğimizi" bildiğini ZANN EDER!

Nitekim melekler Allah'ımıza :"Yeryüzünde (Adem Halife’yi yaratmakla) bir fesat mı çıkaracaksın?" Allah buyurur: Melekler doğrularlar: "Kuşkusuz Rabbimiz sen bizim bilmediğimizi bilirsin, seni tenzih ederiz" diye yanıt verirler.

Meleklerin bilmediği şudur: Onların GELECEĞİNİ de biz GEÇMİŞİMİZ olarak bilmekteyiz. Bunu Allah onlara hatırlatır. Doğa sistemleri iki yönlüdür. Matematik dizgesi olarak gelecekten (sonsuzdan) geçmişe (sıfıra doğru) akarlar. Adem bu matematiği tersine çevirdi: 1'den sonsuza doğru SESLENDİRDİ. İsimlendirdi. Adem isimlendirerek, meleklerin bilmediğini de bilmiş oldu.

İdris-Nuh ve ayette sayılanlar, özellikle İbrahim'in İsrail dalından gelen (Yusuf vb. gibi peygamberler) Yunus as. Ve birçok peygamber olmayan insan (Sebe Melikesi Belkıs, Salome vb.) Eyyub'un karısı vb. Bunların tümü YY cinsinden. Meryem, Yahya...

Ali İmran 33: Allah; Âdem'i, Nûh'u, İbrahim Ailesi'ni, İmran Ailesi'ni seçerek âlemlere üstün kılmıştır;
Ali İmran 34: Birbirinden gelen soylar halinde. Allah, hakkıyla işiten, gereğince bilendir.
Meryem 7: Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz; adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık.

Adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık. Bunu anlatmıştım: Misak İkinci peygamberi ve ÖLÜMSÜZ! Allah'ın adı YAHYA (Muhyi) onu taşıyor. Meryem'in kaburga-omurgasından ve İsa'yı GETİREN TARIK gibi İsa'ya HAYAT VEREN kişi. Allah Muhyi=Hayat vericidir. Yahya bu ismin OPERATÖRÜ olup, Allah'ın izniyle HAYAT verendir. Ama Yahya Yuhyi'dir. HAYY ebedi-ezeli diri değildir. Allah'ın MUHYİ (hayat veren) adının OPERATÖRÜDÜR. Ve Yahya aldığı HAYAT VERİCİLİK ŞİFASINI, İSA'ya verip, onun en baştan yokolmasını engelliyor. Meryem'i de bu garip doğum biçiminden kurtararak, doğumunu sağlıyor. Bunları bir ara yazmıştık.

Enbiya 90: Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için DOĞURMAYA ELVERİŞLİ HALE getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışırlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar, bize ürpererek saygı gösterirlerdi.

Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için DOĞURMAYA ELVERİŞLİ HALE getirmiştik. KABURGA'dan doğuyor >>>Zekeriya değil ama EŞİ de HURİ. Karısı kısır değil. Sadece DOĞURMA özelliği yok (Huri). SAATİ gelince YAHYA doğacak çünkü.

Meryem 12: "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona daha SABİ İKEN hikmet verdik.

YAHYA sabii, yani her zaman İYİ AHLAKLI! Hiç bir zaman sabiilik dışına çıkmadı, yani hep çocuk kaldı. (Sübyan=Çocuk demek, Sabiye dini ile karıştırmayalım).

Meryem 23: Nihayet doğum sancısı onu, bir HURMA AĞACI/DALI (YAHYA)'na götürdü. "Ah dedi, keşke daha önce ölseydim, keşke unutulup gitseydim."

İşin tuhafı şu: BUNLAR HEP KUR'ANDA YAZILIYDI! HEP VARDI. BEN YENİ YAZMADIM! Yazılıydı, oradaydı. Ama görmemişler... “Ben Kıyamet alametiyim" derken kimseyi kandırmıyordum. Şimdi sorumlu/mes'ulsünüz. Artık KUR'AN KEZ KUR'AN var! Yegane dostunuz ile sizleri içli dışlı kılmak benim evrendeki tüm yüzyıllardaki EN GÜZEL görevim oldu. Eğer bunun sevabı bana verilecekse, ALIN SİZİN olsun! Bir tekini istemem! SİZİN OLSUN! CANDAŞLARIMIN! Allah'ım da şahidim olsun, benim sevaplarım SİZİNDİR. Allah'ım bir daha şahit ol! Ben verilecek her güzel şeyi CANDAŞLARIMA hibe ediyorum. Sadece candaşlarıma...

Kaburga-omurga (KEHF) yani Ashabı kehf gibi hızlandırılmış (zaman içinde zaman boşluğu). Burada 300 yıl 8 saatte veya 9 ay on gün X saatte geçer. Doğru orantı kuralım: 300 yıl (36000 ay 8 saat ederse 9 ay 72 saniye saat eder)... Bu GELİŞME süresi... Doğumu yaptıran ve o İsa'ya HAYATI (Allah adına, Allah vekili olarak ) veren YAHYA idi. Yahya, Meryem, Zekeriya, Elizabeth vb. hep İMRAN ailesindendi. Süzülmüş aile, HALİS aileydiler. Yahya gelene kadar MERYEM doğum yapmadı. Hızır ve Yahya DİRİDİRLER. İdris ve İsa da diri ama, BU EVRENDE DEĞİLLER. Yahya ve Hızır (Misak resuleyn) bu alemde diriler.

Geri Dön     Yukarı